- üstünlük
isim Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj"Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." - A. Ş. Hisar
- düzeltmek
-i Düzgün duruma getirmek"Kirli eşyalarımı paketlere sardım, bavulumu düzelttim." - R. N. Güntekin
- iyileşmek
nsz İyi duruma gelmek"Hava iyileşti."
- geçmek
-e Bir yerden başka bir yere gitmek"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - T. Buğra
- ıslah etmek
iyi bir duruma getirmek, iyileştirmek, düzeltmek"Cezaevlerinin ıslahı."
- geliştirmek
-i Gelişmesini sağlamak, gelişmesine yol açmak
- iyileştirmek
-i İyileşmesini sağlamak, sağlığına kavuşturmak, tedavi etmek
- daha iyi
- üstün olmak
- daha çok
- daha iyisi
- daha güzel
- daha iyi, daha yakşı, yakşırak, gelişmek, daha iyi bir hale gelmek, geliştirmek, daha iyi bir hale getirmek
- kendinden üstün kimseler
- kötü de olsa