- çok geçmeden
zarf Kısa bir süre sonra"Çok geçmeden bir mektup daha geldi." - E. Şafak
- erken
zarf Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı"Sakın geç kalma, erken gel." - A. Rasim
- vaktinde
zarf Önceden belirlenen, düşünülen vakitte"Geceyi geçireceğimiz kaza merkezine vaktinde yetişmemiz şüpheye giriyor." - R. N. Güntekin
- zamanında
zarf Eskiden"Zamanında bir Kasımpaşalı Hayalî Hafız varmış." - A. Ş. Hisar
- erkenden
zarf Erken olarak, çok erken, ercecik"Kısmet olursa erkenden yola düzüleceğiz." - Ö. Seyfettin
- vaktinde, erkenden