- zor
sıfat Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı"Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir." - B. Felek
- ucu ucuna
zarf Ancak, en son kertede
- zar zor
zarf Güçlükle"Liseyi zar zor bitirmiş, uyduruk işlerde yıllarca sürünmüştü." - S. Dölek
- ancak
zarf "Yalnızca" anlamında, sınırlama bildiren bir söz, bir"Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi." - O. C. Kaygılı
- hemen hemen
zarf Nerede ise, az zaman sonra"Hemen hemen hepsi vatana döndüler." - B. Felek
- açıkça
zarf Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde, alenen, aşikâre"Artık açıkça mahallenin başına dert olmaya başlamış." - Y. N. Nayır
- sadece
zarf Yalnızca"Biz burada sadece tekâmül seyrine göre kabataslak bir tasnif denemesi yaptık." - A. K. Tecer
- dar
sıfat İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı"Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım." - A. Ağaoğlu
- gizleme
isim Gizlemek işi"Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır?" - H. C. Yalçın
- güçbela