- karşı
isim Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar
- aykırı
sıfat Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir, muhalif"Gene de anlamın ne olduğunu çepeçevre bilmiyoruz dersem gerçeğe aykırı bir şey demiş olmam." - N. Uygur
- çapraz
sıfat Eğik olarak birbiriyle kesişen
- tersine
zarf Beklenilenin, umulanın aksine, karşıt olarak, bilakis, aksine"Sesimi duyan Ayça da geliyor yanıma, kardeşinin tersine ilgiyle sokuluyor bana." - A. Ümit
- çaprazvari
zarf Çaprazlama"İki zayıf el harmaniden çıktı, göğsünün üstünde çaprazvari kavuştu." - H. E. Adıvar
- alabandadan alabandaya
- alabandadan alabandaya.
- enine
- enine, çaprazlama