-  hazır 
sıfat Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt 
   -  yaklaşık 
sıfat Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî"Yaklaşık bir hesap. Yaklaşık bir sayı." 
   -  aşağı yukarı 
zarf Bir baştan bir başa 
   -  yaklaşık olarak 
aşağı yukarı"Yaklaşık bir hesap. Yaklaşık bir sayı." 
   -  boyunca 
zarf Boyu veya uzunluğu kadar"Zaten yol boyunca hem lezzetli hem de buzdolabına taş çıkartacak sulardan geçeceğiz." - N. F. Kısakürek 
   -  hemen hemen 
zarf Nerede ise, az zaman sonra"Hemen hemen hepsi vatana döndüler." - B. Felek 
   -  etraf 
isim Yanlar, taraflar"Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler." - P. Safa 
   -  atlatmak 
-i Atlama işini yaptırmak 
   -  yakında 
zarf Yakın bir yerde"Yakında mı oturuyorsunuz?" 
   -  kabaca 
sıfat İrice, büyükçe 
   -  mevcut 
sıfat Var olan, bulunan"Dünya güzelliği sendedir mevcut / Hususi özenmiş yaratmış mabut" - Âşık Veysel 
   -  yayılmak 
nsz Yayma işine konu olmak veya yayma işi yapılmak 
   -  kadar 
edat Ölçüsünde, derecesinde"Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir." - S. F. Abasıyanık 
   -  sularında 
zarf Saat gibi kelimelerle birlikte yaklaşık zaman bildiren bir söz, raddelerinde"Akşam ezanı sularında sofraya oturulurdu." - A. Ş. Hisar 
   - etrafında
 - çevresinde
 - civarında
 - etrafına
 - çevresine
 - arkasına
 - her yerinde
 - yakınında
 - etrafta
 - civarda
 - dört bir yanına
 - dört bir yanında
 - şuraya buraya
 - nerdeyse
 - bir yerde bulunmuş olmak.
 - civarı
 - dolayları
 - get around to fırsat bulmak
 - her tarafta
 - her yerde
 - çevrede
 - çevrede, ortalıkta, aşağı yukarı, yaklaşık, arkaya, geriye, yakınlarda, civarda, buralarda, ötede beride, öteye beriye, her yanına, çevresine, çevrede
 - şurada burada. get around ayakta ve sihhatte olmak