- başka
sıfat Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge"Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum." - A. Kutlu
- bir yana
zarf -den başka, sayılmazsa, hariç tutulursa"Hastalıktan ötürü engelliler bir yana, hep susan bir insan tasarlamaya yetmiyor hayal gücüm." - N. Uygur
- ayrık
sıfat Ayrılmış"Yandan ayrık, tek tük gümüş pırıltılı saçları." - Y. Z. Ortaç
- parça parça
zarf Parçalanmış bir durumda, lime lime"Hepsinin tıraşları uzamış, esvapları parça parça idi." - Ö. Seyfettin
- ayrı
sıfat Başka, başka türlü"Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu." - L. Tekin
- ayırmak
-i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."
- uzaklaşmak
-den Bir şeyden, bir yerden veya kimseden ayrılıp uzağa gitmek"Böyle uzaklaşınca ağır ağır o bizden / Biz ayrı düşmemeye ant içmiştik denizden" - F. N. Çamlıbel
- uzakta
- ayrılmış
- bir tarafa koymak
- ayrı, uzakta, parçalar halinde, bölüm bölüm, parça parça, ayrılmış, ayrı, bağsız, farklı düşüncede, düşünce olarak farklı, uyuşmayan
- bağımsız olarak
- bir tarafa
- bir tarafta
- birbirinden ayrı
- münferit olarak
- müstakil bir şekilde
- tedricen ayrı düşmek