- başka
sıfat Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge"Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum." - A. Kutlu
- bir başkası
zamir Başkası"Bir başkasını gönderir, soruşturmayı daha da derinleştirirlerdi." - E. Bener
- bir daha
zarf İkinci kez"Çocukluklarını bütün bütün kaybedenler, bir daha çiçek açmak gücü bütün bütün yok olan kurumuş ağaçlar gibidirler." - N. Hikmet
- öbür
sıfat Öteki, diğer"Öbür odaya gelen gelini hiç görmedim." - A. Kutlu
- öteki
zamir Diğeri, öbürü"Bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış!" - M. Ş. Esendal
- ayrı
sıfat Başka, başka türlü"Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu." - L. Tekin
- farklı
sıfat Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı"En dipte ikişer ayak merdivenle çıkılan ayrı iki odada farklı aileler otururlardı." - A. Kutlu
- diğer
sıfat Başka, özge, öteki, öbür"Diğer misafirlerimle meşgul olamadım." - Ö. Seyfettin
- sair
sıfat Başka, öteki, diğer"Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var!" - M. Ş. Esendal
- öbürü
zamir Öteki, öbür kişi veya şey, diğeri, öbürkü
- diğer bir
- başka, diğeri, öbürü, bir başkası, başkası, başka birisi