- canlı
sıfat Canı olan, diri, yaşayan"Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." - N. Cumalı
- havai
sıfat Hava ile ilgili, havada bulunan
- havalı
sıfat Herhangi bir nitelikte havası olan"O murdar kokulu, ağır havalı yere..." - H. E. Adıvar
- hafif
sıfat Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı
- hayalî
sıfat Gerçekte var olmayan, gerçek olmayan, fantastik, ütopik
- şen
sıfat Yaşamaktan mutlu olduğunu davranışlarıyla belli eden, sevinçli, neşeli"Hayatta daima şen insanlarla beraber olun, gamlı insanların gamı size de bulaşır." - R. Enis
- boş
sıfat İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı"Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." - A. Gündüz
- neşeli
sıfat Sevinçli, keyifli, şen, pürneşe"Yaşadığımızın önemini ve yapıp ettiklerimizde ölçüyü gözeterek yani edebe riayet ederek hem ciddi hem neşeli olabiliriz." - İ. Özel
- gevşek
sıfat Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan"Bizim dost, gevşek kravatıyla, çözük yakasını şöyle bir okşadı." - Ç. Altan
- çevik
sıfat Kolaylık ve çabuklukla davranan, tetik, atik, atik tetik"Sofrada Atatürk'ün pek kuvvetli ve çevik birkaç arkadaşı vardı." - F. R. Atay
- şeffaf
sıfat Saydam"Acaba Saffet'in vaktiyle nişanlısı olduğunu söylese Mazlume ile başlayan bu billur gibi şeffaf sevgi bulutlanır mıydı?" - H. E. Adıvar
- havadar
sıfat Havası bol, temiz olan (yer), yeleken, yeleç"Yüksek, havadar, nezaretli bir ev." - S. M. Alus
- hava gibi hafif
- havadar, havalı, havai, boş, işe yaramaz, neşeli, havai, havasal
- çalım satan