- karşı
isim Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar
- aykırı
sıfat Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir, muhalif"Gene de anlamın ne olduğunu çepeçevre bilmiyoruz dersem gerçeğe aykırı bir şey demiş olmam." - N. Uygur
- karşı karşıya
zarf Yüz yüze"Karşı karşıya yere bağdaş kurduk." - Halikarnas Balıkçısı
- muhalif
isim Bir tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olan, aykırı olan kimse"Muhaliflerin, Mecliste ordu aleyhine açtıkları cereyan devam ediyordu." - Atatürk
- aleyh
isim Bir şeyin veya bir kimsenin karşısında olma, leh karşıtı"Kiminle biraz arkadaşlık yapmak istedimse aleyhime çıktı." - E. İ. Benice
- aleyhinde olmak
birine karşı olumsuz duygu ve davranış içinde bulunmak"Kiminle biraz arkadaşlık yapmak istedimse aleyhime çıktı." - E. İ. Benice
- mukabil
sıfat Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan"Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş." - Atatürk
- karşısında
- -e doğru
- aleyhinde
- aleyhte
- -e karşı, -e doğru, -e zıt yönde, -e karşı, -e aykırı, karşı, -e değecek şekilde
- karşılık olarak