- üye
isim Herhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri, aza"Galiba, verilen sözün kutsallığına inanmış bir neslin misyoner ruhlu üyelerinden biri de bendim." - A. Ağaoğlu
- şube
isim Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri"Askerlik şubesi. Banka şubesi"
- evlat edinmek
yasayla belirtilmiş şartlar içinde bir kimseyi evlat olarak nüfusuna geçirmek"Zengin adamlarda evlat muhabbeti daha fazla mı oluyor?" - R. H. Karay
- bağlamak
-i, -e Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak"Gemiyi iskeleye bağlamak."
- birleştirmek
-i, -le Bir araya getirmek"Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi." - A. Ş. Hisar
- eklemek
-i Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek"Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir." - T. Buğra
- katmak
-i, -e Bir şeyin içine, üstüne veya yanına, niteliğini değiştirmek veya niceliğini artırmak için başka bir şey eklemek, karıştırmak"Sirkeye su katmak."
- katılmak
nsz, -e Katma işi yapılmak"Süte su katılmış."
- birleşmek
nsz Ayrıyken tek bir bütün durumuna gelmek"Ufuklar birleşince ezilecek bizleriz / Biz de çöl ortasında kuruyan denizleriz" - F. N. Çamlıbel
- SEO (Arama Motoru Optimizasyonu), Webmasterların; firmaların satmış olduğu ürünleri ya da servisleri web siteleri ile promosyonunu text link ya da grafik/resimlerle yaparak; tıklama, üyelik yada satış bazında firmaların belirlemiş olduğu komisyon aldıkları bir internet pazarlama türüdür.
- kabul etmek
- sıkı münasebet
- sıkı münasebette bulunmak
- yakın ilişki kurmak
- aslını ve soyunu tayin etmek
- baba tanımak
- bağlı şirket. affiliate wrth iltihak etmek
- birleştirmek, üye etmek, birleşmek, üye olmak
- evlâtlığa kabul
- evlâtlığa kabul.
- üye olmak. affilia'tion yakın ilişki