- doğru
sıfat Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
- tam
sıfat Eksiksiz, kesintisiz"Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." - A. Gündüz
- belli
sıfat Beli olan"Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin?" - N. Araz
- belli
sıfat Bilinmedik bir yanı olmayan, malum"Hâlimiz, vaktimiz sizce belli." - H. R. Gürpınar
- kesin
sıfat Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu"Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden." - N. Ataç
- dürüst
sıfat Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)"Dürüst bir insan, inansa da inanmasa da mefhumları yerli yerinde kullanmak borcundadır." - N. F. Kısakürek
- dakik
sıfat Düzenli işleyen, aksamayan
- bariz
sıfat Açık, göze çarpan, belirgin"Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı." - P. Safa
- sadık
sıfat Doğru, gerçek
- sahi
zarf Gerçekten, gerçek olarak"Sahi dedikleri kadar güzelmiş! Siz onu görmediniz mi sahi!"
- kat’î
- kat'î
- kesin, doğru, yanlışsız, tam
- kusursuz bir şekilde