- olay
isim Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka"O olaydan sonra bir daha yalnız kalmamıştık onunla." - N. Cumalı
- kaza
isim İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması
- arıza
isim Aksama, aksaklık, bozulma
- aksilik
isim Terslik, zıtlık, karşıtlık
- felâket
Trafik ve İlk Yardım, Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela.
- arızi
sıfat Sonradan olan, dıştan gelen
- rastlantı
isim Bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma, tesadüf"Bir gün Sahaflar Çarşısı'nda amaçsızca dolaşırken rastlantıyla eline bir kitap geçmiş." - İ. Aral
- tesadüfi
sıfat Rastlantısal"Sahifede tesadüfi bir fark bulunsa bu arızi farkı göremeyecekti." - H. Taner
- araz
isim, felsefe İlinek
- ilinek
isim, felsefe Bir şeye zorunluluk sonucu bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan, rastlantı ile olan nitelik, araz
- kazara
zarf Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza"Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi." - S. F. Abasıyanık
- esaslı olmayan
- rasgele
- istemiyerek
- kaza, tesadüf, raslantı
- rastlantı eseri olan
- sarf bölüğü