- çok
sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay
- varlık
isim Var olma durumu, mevcudiyet"Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır." - O. V. Kanık
- çokluk
isim Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, çoğul, kesret, ekseriyet, teklik karşıtı"Güzel seslere fazla kapılma, onun çokluğu gönül öldürür." - N. F. Kısakürek
- aşırı
sıfat Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın"Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." - O. Rifat
- servet
isim Varlık, zenginlik, mal mülk"Servet denen şey çok defa paradan ibarettir." - F. R. Atay
- zenginlik
isim Zengin olma durumu, varlıklılık"Dünya zenginliğine, bolluğuna, zenginlik ve bolluk katıyoruz." - Halikarnas Balıkçısı
- bolluk
isim Bol olma durumu"Eteğin belinde bir bolluk var."
- bereket
isim Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan"Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket" - O. V. Kanık
- feyezan
isim Taşma, taşkın, seylap"Kıranları ve zelzeleleri, feyezanları ve harpleri görmüşlerdir." - S. F. Abasıyanık
- feyiz
isim Verimlilik, gürlük, ongunluk, bereket
- gürlük
isim Gür olma durumu
- fazlalık
isim Çokluk, gereğinden artık olma durumu"Fakat tuhaf ki kadın teessürde, korkuda hiçbir fazlalık göstermedi." - R. N. Güntekin
- servet.
- oygunluk
- bolluk, çokluk, kesret