- genel
sıfat Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi"Genel seçim. Genel tarih."
- belirsiz
sıfat Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen, vuzuhsuz"Şimdi galiba belirsiz bir yerde bir esere çalışıyor." - N. F. Kısakürek
- soyut
sıfat, felsefe Varlığı duyularla algılanamayan, mücerret, somut karşıtı, abstre"En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi." - H. Taner
- abstre
sıfat, felsefe Soyut
- çalmak
-i, -e Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak"İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı." - F. R. Atay
- aşırmak
-i, -den Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
- çekmek
-i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin
- çıkarmak
-den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- araklamak
-i Çalmak, aşırmak
- ayrılmak
-e Ayırma işine konu olmak"Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." - F. R. Atay
- nazari
sıfat Kuramsal"Bazı nazari dersler bir kısım talebeye hiç şüphesiz daha eğlenceli gelecektir." - H. F. Ozansoy
- mücerret
sıfat, felsefe Soyut"Siz mücerret bir kanun ve nizamı tutturmuşsunuz ve öylece de yürüyorsunuz." - K. Korcan
- ayırmak
-i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."
- hulasa
Hukuk, özet
- dalgın
sıfat Çevresinde olup bitenleri fark edemeyecek kadar düşünceye dalan"Kendi kendine mırıldanır gibiydi, dalgındı." - T. Buğra
- özet
isim Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke, ekspoze"Gelinmesi gereken yere korkmadan, ödün vermeden hatasıyla sevabıyla gelmek. İşte bir serüvenin özeti." - T. Uyar
- özetlemek
-i Bir yazı, konu, söz veya filmin içeriğini daha az sözle anlatmak, özünü vermek, kısaltmak, hülasa etmek
- kuramsal
sıfat Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı
- teorik
sıfat Kuramsal"Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz." - N. Araz
- Turizm ve Otelcilik, Ekstre, hesap özeti.
- hulasa etmek
- kimyasal usullerle ayırmak
- mücerrit
- soyut, genel, belirsiz, özet, soyut resim, heykel, çıkarmak, ayırmak, çekmek, özetlemek
- özetçe