- açık
sıfat Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı"Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte." - E. Atasü
- yokluk
isim Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet"Bin bu derde, yokluğa ve tehlikeye rağmen, gönül avlayan bir Bursa baharı idi." - T. Buğra
- gıyap
isim Yokluk, bulunmama, yitiklik
- eksiklik
isim Eksik olma durumu, eksik olan miktar, noksan, nakisa, fıkdan"Hayatımızda bozukluğunu, yokluğunu içlerimiz burkularak duyduğumuz ne vardır ki millî şuur eksikliğinden gelmesin?" - O. S. Orhon
- dalgınlık
isim Dalgın olma durumu"Kendisine bir dalgınlık ve unutkanlık gelmiş." - P. Safa
- gaybubet
isim Göz önünde bulunmama"Gaybubeti sırasında geçen hadiselere dair tafsilatı bir kere de kulaklarıyla dinlemek istiyor." - F. F. Tülbentçi
- bulunmayış
- gaip oluş
- uzakta olma, bulunmama, yokluk, bulunmayış, bulunmayış süresi, devamsızlık, yokluk, eksiklik, dalgınlık
- yokluk bulunmayış