- çok olmak
haddini aşarak karşısındakini usandırmak"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay
- bol
sıfat İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı"Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." - P. Safa
- bol
isim Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki
- kaynamak
nsz Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak"Su, 100 °C'de kaynar."
- dolu olmak
- bol olmak
- mebzul olmak
- in ile çok olmak
- mebzul olmak.
- çok sayıda olmak, çok sayıda bulunmak, zengin olmak, bol olmak