anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

Elini belli etmek (veya göstermek) anlamı nedir? , Elini belli etmek (veya göstermek) ne demek ?

Kelimeler > E ile başlayan kelimeler > elini belli etmek (veya göstermek) nedir?

Elini belli etmek (veya göstermek)
anlamı

'Elini belli etmek (veya göstermek)' 5 kelime ve 30 harften oluşmaktadır.

elini belli etmek (veya göstermek) foto galeri
  • nedir kâğıt, okey vb. oyunlarda elindeki kâğıdı veya taşı, oynayanlara belli edecek biçimde sözle, işaretle açıklayıp oynamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

Elini belli etmek (veya göstermek) ile ilgi cümleler (0)

"elini belli etmek (veya göstermek)" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de elini belli etmek (veya göstermek)
  1. el açmak : dilenmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  2. el almak : tarikatlarda bir mürit, mürşidinden, başkalarına yol gösterme iznini almak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  3. el atmak : birisinin işine karışmak, müdahale etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  4. el ayak çekilmek : ortalıkta hiç kimse kalmamak, ıssızlaşıp sessizleşmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  5. el bağlamak : saygı için ellerini göbeğinin üstüne kavuşturup durmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  6. el basmak : kutsal bir şey üzerine el koyarak yemin etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  7. el bebek gül bebek : nazlı, şımarık bir biçimde"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  8. el bende! : "tekrarlanan oyunda başlama sırası veya hakkı bende" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  9. el çekmek : vazgeçmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  10. el çektirmek : görevinden uzaklaştırmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  11. el çırpmak : alkışlamak, tempo tutmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  12. el değiştirmek : bir şeyin kullanımı veya mülkiyeti bir kimseden başka bir kimseye geçmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  13. el değmemek : kullanılmamak, dokunulmamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  14. el dokunulmamak : daha önce kullanılmamak, el değmemiş olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  15. el el üstünde olur, ev ev üstünde olmaz : "her şey birbirinin üstüne konulamaz, birbiriyle birleştirilemez" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  16. el el üstünde oturmak : herhangi bir iş yapmadan boş oturmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  17. el elde baş başta : elde bulunan her şeyin tükendiğini anlatan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  18. el elden kalmaz, dil dilden kalmaz : "bir kişi başkasına vurursa o da ona vurur, başkasına kötü söz söylerse diğeri de kendisine kötü söz söyler" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  19. el elden üstündür (ta arşa kadar) : "bir kimse, kendisinden üstün bir başkasının da olabileceğini bilmelidir" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  20. el eli yıkar, iki el yüzü : "bir kişi başka bir kişiye yardım ederse o da bu iyiliğin altında kalmaz, güçlenmiş olarak yardımlara koşar" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  21. el el ile, değirmen yel ile : bir değirmenin çalışabilmesi için rüzgâr ne kadar zorunlu ise insanların başarıya ulaşabilmeleri için birbirlerine yardımcı olmaları o kadar gereklidir"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  22. el ermez, güç yetmez : bir iş karşısındaki güçsüzlüğü anlatmak için kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  23. el etek öpmek : bir işi yaptırmak için çok yalvarmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  24. el etek tutmak : tarikata girmek, derviş olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  25. el etmek : bir kimseyi el işaretiyle çağırmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  26. el kadar : çok küçük, küçücük"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  27. el kaldırmak : oy verdiğini veya söz istediğini elini kaldırarak belirtmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  28. el katmak : bir işe karışmak, müdahale etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  29. el koymak : bir yolsuzluğu ortaya çıkarmak, incelemek, vaziyet etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  30. el ovuşturmak : birinin karşısında ezilip büzülmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  31. el öpenlerin çok olsun! : eli öpülen kimsenin söylediği iyi dilek sözü"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  32. el öpmek : yaşlı veya saygı gösterilmesi gereken kimselerin sağ elinin üstünü önce dudağa, sonra alna götürmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  33. el öpmekle ağız aşınmaz : "çok önemli bir iş için bir kimseye ricada bulunmak hatta yalvarmak gerekirse, yapılır" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  34. el pençe : el pençe divan"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  35. el pençe divan : aşırı saygı göstererek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  36. el pençe divan durmak : saygı gösterilen kimse karşısında el kavuşturmuş bir biçimde"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  37. el sıkmak : selamlaşmak için birinin elini tutmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  38. el sıkışmak : pazarlıkta anlaşmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  39. el sürmemek : dokunmamak, değmemek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  40. el tazelemek : bir işte yorulan kimse yerine başka birini getirmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  41. el terazi, göz mizan : "değerlerini, niteliklerini yaklaşık olarak tahmin edebilen" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  42. el tutmak : bir iş uzun süre uğraştırmak, vakit kaybettirmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  43. el (veya elini) uzatmak : birinden bir hakkı almaya kalkışmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  44. el üstünde tutmak : bir kimseye çok saygı ve sevgi göstermek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  45. el vergisi, gönül sevgisi : "bize bir şey verene, armağan edene karşı gönlümüzde sevgi uyanır" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  46. el vermek : yardım etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  47. el vurmamak : bir işi yapmaya yanaşmamak ve başlamamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  48. el (veya elini) yakmak : ateşten yeni çıkmak, taze olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  49. el yarası onulur, dil yarası onulmaz : "silahla açılan el yarası çabukça iyi olur ama kötü sözle açılan gönül yarası kolay kolay kapanmaz" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  50. elde avuçta (ne varsa) : sahip olunan mal, para vb. her şey"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  51. elde avuçta (bir şey) kalmamak : mal ve parasını harcayıp bitirmiş olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  52. elde etmek : bir şeye sahip olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  53. elde kalmak : geride kalmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  54. elde (veya elinde) olmamak : iradesi dışında gerçekleşmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  55. elde tutmak : sahibi olsun olmasın, bir malı mülkiyeti altında bulundurmak, zilyet olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  56. eldeki yara, yarasıza duvar deliği : "bir kimsenin acı ve sıkıntısı başkasına dert gibi görünmez" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  57. elden ağza yaşamak : günlük kazancı ancak gereksinimlerini karşılayacak kadar olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  58. elden ayaktan düşmek (veya kesilmek) : yaşlılık sebebiyle veya sağlığı büsbütün bozularak güçsüz, çalışamaz duruma gelmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  59. elden bırakmamak (veya düşürmemek) : bir şeyle sürekli ilgilenmek, elden düşürmemek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  60. elden çıkarmak : bir şeyin sahipliğini başkasına geçirmek, satmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  61. elden çıkmak : malı olmaktan çıkmak, malı satılmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  62. elden geçirmek : eksiklik veya bozukluklarını gidermek veya denetlemek için incelemek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  63. elden gel! : ver!"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  64. elden geldiği kadar : yapılabildiği, olabildiği kadar"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  65. elden gelmemek : yapamamak, dayanamamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  66. elden gitmek : bir şeyi yitirmek, o şeyden yoksun kalmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  67. elden kaçırmak : elde edilebilecek bir şeyden türlü sebeplerle yararlanamamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  68. elden kaçmak : sahip olamamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  69. elden ne gelir? : çaresiz bir durumda yapılacak bir şey olmadığını anlatan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  70. ele alınır : oldukça iyi, işe yarar"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  71. ele alınmaz : çok kötü, berbat"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  72. ele almak : bir şey üzerinde çalışmaya başlamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  73. ele avuca sığmamak : söz dinlememek, baskı altına alınmamak, zapt edilememek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  74. ele bakmak : avuç içindeki çizgilere bakıp kişinin geleceğini okumak, el falına bakmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  75. ele geçirmek : yakalamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  76. ele geçmek : yakalanmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  77. ele gelmek : tutulabilmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  78. ele vermek : suçlu bir kimseyi haber verip yakalatmak, ihbar etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  79. eli alışmak : bir işte uzluk, ustalık kazanmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  80. eli altında olmak : bir şey buyruğunda olmak, istediği anda o şeyden yararlanabilmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  81. eli (veya elleri) armut devşirmek : birisini bir iş yaparken öbürü boş durmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  82. eli ayağı (olmak) : birinin yardımcısı (olmak), her işine yarar (olmak)"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  83. eli ayağı buz kesilmek (veya tutmamak) : güçsüz, dermansız kalmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  84. eli ayağı (veya ayağına) dolaşmak : şaşırmak, telaşlanmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  85. eli ayağı titremek : korku, sinir vb. sebeplerle heyecanlanmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  86. eli ayağı tutmak : beden gücü yerinde olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  87. eli aza varmamak : bir şeyi çok alma veya verme alışkanlığında olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  88. eli boş çıkmak : umduğunu alamamak, başarısızlığa uğramak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  89. eli boş dönmek (veya çevrilmek veya geri gelmek) : umduğunu alamadan dönmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  90. eli boş gelmek : armağansız gelmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  91. eli cebine (veya cüzdanına veya kesesine) gitmemek (veya varmamak) : çok cimri olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  92. eli değmek : bir şey yapmaya vakit ve fırsat bulmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  93. eli dursa ayağı durmaz : kıpırdak, hareketli (kimse)"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  94. eli ekmek tutmak : geçimini kendi emeğiyle sağlayacak duruma gelmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  95. eli eline değmemek : herhangi bir yakınlaşma olmamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  96. eli ermek : yapabilmek, ulaşabilmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  97. eli ermez gücü yetmez : çaresiz, zavallı"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  98. eli genişlemek : bolca paraya kavuşmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  99. eli gitmek : bir şeyi kavramak, tutmak istemek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  100. eli harama uzanmak : dinî bakımdan yasaklanmış bir işe yönelmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  101. eli işe yatmak : becerikli, eli yatkın, uz olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  102. eli kalem tutmak : yazı yazmayı bilmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  103. eli kırılmak : eli, işe yatkın bir duruma gelmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  104. eli kırılsın! : "eli tutmaz olsun, eli bir iş göremez olsun!" anlamında kullanılan bir ilenme sözü"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  105. eli kolu bağlı durmak : bir şey yapmadan beklemek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  106. eli kolu (eli ayağı) bağlı kalmak (veya olmak) : bir engel dolayısıyla hiçbir iş yapamaz duruma gelmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  107. eli kurusun! : "eli tutmaz olsun, eli bir iş göremez olsun!" anlamında kullanılan bir ilenme sözü"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  108. eli para görmek : eline para geçmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  109. eli silah tutmak : silah kullanabilmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  110. eli varmamak (veya gitmemek) : bir işi yapmaya gönlü razı olmamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  111. elimi sallasam ellisi, başımı sallasam tellisi : elini sallasa ellisi, başını sallasa tellisi"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  112. elinde avucunda nesi varsa : "maddi olarak sahip olduğu her şey" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  113. elinde bulunmak (veya olmak) : o şeye sahip bulunmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  114. elinde büyümek : büyütülmek, bakılmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  115. elinde kalmak : birinin bakımında, yönetiminde olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  116. elinde olmak : bakımı, gözetimi altında olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  117. elinde patlamak : bir şey satılamayıp sahibinde kalmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  118. elinde tutmak : kendi tekelinde bulundurmak, başkalarına kaptırmamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  119. elinden almak : bir şeyden mahrum etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  120. ... elinden çıkmak : biri tarafından yapıldığı belli olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  121. elinden (bir şeyi) düşürmemek : sürekli onunla ilgilenmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  122. elinden bir iş (veya şey) gelmemek : çaresizlikten veya yeteneksizlikten bir iş yapamamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  123. elinden bir kaza (veya sakatlık) çıkmak : istemeyerek birini yaralamak veya öldürmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  124. elinden geleni ardına (veya arkasına) koymamak : yapabileceği bütün kötülükleri yapmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  125. elinden geleni yapmak : gücünün yettiği kadarını yapmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  126. elinden gelmek : yapabilmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  127. elinden hiçbir şey kurtulmamak : her şeyi becerebilmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  128. elinden iş çıkmamak : çabuk iş görememek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  129. elinden iyi iş gelmek : becerikli, hünerli olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  130. elinden kan çıkmak : cinayet işlemek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  131. elinden kurtulmak : birinden kaçmayı başarmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  132. elinden tutmak : yardım etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  133. eline almak : bir işin veya yerin yönetimini üstlenmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  134. eline ayağına kapanmak (veya sarılmak veya düşmek) : birine çok yalvarmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  135. eline ayağına üşenmemek : her türlü ayak hizmetini yüksünmeden yapmak, hamarat olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  136. eline bakmak : bir kimsenin yardımıyla geçinmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  137. eline düşmek : egemenliği, buyruğu altına girmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  138. eline eteğine doğru : her türlü kötülükten uzak olan, dürüst"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  139. eline eteğine sarılmak : çok yalvarmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  140. eline fırsat geçmek : imkân bulmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  141. eline geçmek : kazanmak, edinmek, elde etmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  142. eline (veya elinize veya ellerinize) sağlık : el emeği ile güzel bir şey yapana söylenen iyi dilek sözü"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  143. eline tutuşturmak : karşısındakinin isteyip istemediğini düşünmeksizin verivermek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  144. eline yüzüne bulaştırmak : bir işi gerektiği gibi yapamamak, başarısız olmak, becerememek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  145. elini arı kovanına sokmak : elini taşın altına koymak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  146. elini ayağını öpeyim : "çok yalvarırım" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  147. elini belli etmek (veya göstermek) : kâğıt, okey vb. oyunlarda elindeki kâğıdı veya taşı, oynayanlara belli edecek biçimde sözle, işaretle açıklayıp oynamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  148. elini çabuk tutmak : gerekli önlemi zamanında almak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  149. elini kana bulamak (veya bulaştırmak) : öldürmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  150. elini kolunu sallaya sallaya gelmek : gelirken hiçbir armağan getirmemek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  151. elini kolunu sallaya sallaya gezmek : ortada görünmemesi gereken kimse pervasızca dolaşmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  152. elini kulağına atmak : ezan okumak, gazel veya türkü söylemek için elini kulak kepçesinin arkasına koymak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  153. elini oynatmak : parayı esirgememek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  154. elini sallasa ellisi (başını sallasa tellisi) : birinin karşı cinsten birçok insanı kolaylıkla elde edebileceğini anlatan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  155. elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak : hiçbir iş yapmamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  156. elini sürmemek : eliyle dokunmamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  157. elini taşın altına koymak (veya sokmak) : bir konuda sorumluluk üstlenmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  158. elini veren kolunu alamaz : "yüzsüz kişiler karşılarındakilerden daima bir şeyler isterler, onlardan kurtulmak kolay olmaz" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  159. elini vicdanına koymak : doğru, yansız, hakça davranmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  160. elinin altında (olmak) : her zaman kolayca alınıp yararlanılabilecek yerde ve yakınlıkta (olmak)"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  161. elinin hamuruyla erkek işine karışmak : kadınlar, beceremeyeceği işleri yapmaya kalkışmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  162. elinin tersiyle çarpmak : ayanın arkasıyla şiddetle tokat atmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  163. elinin tersiyle itmek : reddetmek, kabul etmemek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  164. elinle ver, ayağınla ara : ödünç aldığı şeyi geri vermeyi geciktiren veya vermeyenler için söylenen bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  165. eliyle koymuş gibi : aramadan, kolayca"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  166. elle tutulacak tarafı (veya yanı) kalmamak : sağlam bir yanı kalmamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  167. elle tutulur : çok açık ve belli"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  168. elle tutulur gözle görülür (veya dille anlatılır) : çok belirgin, çok açık"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  169. elle tutulur tarafı olmamak : hiçbir değerli veya savunulabilir yanı olmamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  170. eller yukarı! : "ellerini kaldırarak teslim ol" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  171. ellerde gezmek : elden ele dolaşmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  172. ellerim yanıma gelsin : "Allah canımı alsın ki doğru söylüyorum" anlamında kullanılan bir söz"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  173. elleri (veya ellerin) dert görmesin : "ellerine sağlık" anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba


Harf Analizi

  1. - Ünlü harf (12 tane) : e,i,a,ö
  2. - Ünsüz harf (16 tane) : l,n,b,t,m,k,v,y,g,s,r
  3. - Kalın Ünlüler : (1 tane) : a
  4. - İnce Ünlüler : (3) : e,i,ö
  5. - Sert Ünsüz : (3) : t,k,s
  6. - Yumuşak Ünsüzler : ( 8) : l,n,b,m,v,y,g,r
  7. - Bilinmeyen karakter (2) : ( )

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • Etkili olmak
  • Mührüsüleyman
  • Bozyürük
  • Bozdoğan
  • Menekşe rengi
  • Afrika menekşesi
  • Cezayir menekşesi
  • Gökte ararken yerde bulmak
  • Bozgeven
  • Mühür basmak

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı