-
düşman başına : durumun kötü olduğunu göstermek için kullanılan bir söz"Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır." - S. F. Abasıyanık
-
düşman çatlatmak : iyi durum ve başarılarla düşmanı kıskandırmak veya kızdırmak"Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır." - S. F. Abasıyanık
-
düşman düşmana gazel (veya Yasin) okumaz : "düşmandan ancak kötülük beklenir" anlamında kullanılan bir söz"Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır." - S. F. Abasıyanık
-
düşman (veya düşmanı) kesilmek : düşman olmak, düşman gibi görmek"Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır." - S. F. Abasıyanık
-
düşman olmak : kin beslemeye başlamak"Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır." - S. F. Abasıyanık
-
düşmanı denize dökmek : düşmanı denize kadar sürüp yok etmek"Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır." - S. F. Abasıyanık
-
düşmanın karınca ise de hor bakma : "düşmanın ne kadar güçsüz olursa olsun dikkat et, uyanık ol" anlamında kullanılan bir söz"Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır." - S. F. Abasıyanık