-
durumdan ders çıkarmak : içinde bulunulan şartları değerlendirerek yanlış adım atmamak"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
durumdan vazife çıkarmak : içinde bulunulan şartları değerlendirerek sorumluluk yüklenmek"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
durum almak : belli bir duruş biçimine geçmek"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
durumu bozulmak : maddi durumu kötüleşmek"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
durumu düzelmek : maddi durumu iyileşmek"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
... durumuna düşmek : şartları kötüleşmek"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
-
... durumunda olmak (veya bulunmak) : zorunluluğunda olmak"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin