-
boy almak (veya sürmek) : boyu uzamak, boylanmak"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin
-
boy atmak : boyu uzamak, boylanmak, gelişmek"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin
-
boy göstermek : görünmek"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin
-
boy vermek : su insan boyunu aşacak kadar derin olmak"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin
-
boyu beraber : kendi boyu kadar"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin
-
boyu boyuna, huyu huyuna : "karı koca veya arkadaşlar arasında her bakımdan uygunluk olması gerekir" anlamında kullanılan bir söz"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin
-
boyu devrilsin (veya devrilesi) : "ölsün" anlamında kullanılan bir ilenme sözü"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin
-
boyuma göre (veya boyumca) boy buldum, huyuma göre (veya huyumca) huy bulamadım : "bir kimse, beden yapısı, zenginlik vb. konularda kendisine uyanı bulabilir ama huyu kendisine uyan bir kimseyi kolay kolay bulamaz" anlamında kullanılan bir söz"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin
-
boyun bir karış uzadı : "gereği olmayan o işi yapmakla sanki yükseldin" anlamında kullanılan bir söz"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin
-
boyunun ölçüsünü almak : kendi yetersizliğini, beceriksizliğini anlamak"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin