-
demir bilek : sıfat Güçlü kuvvetli (kimse)
-
ayak bileği : isim, anatomi Baldır kemikleriyle tarak kemikleri arasında bulunan ve yedi kemikten oluşan ayağın arka bölümü
-
bilek damarı : isim Nabız
-
bilek güreşi : isim İki kişinin, dirseklerini bir yere dayayarak birbirlerinin bileğini bükmeye çalışması"Onları merakla seyreden bir kalabalık önünde bilek güreşi yapıyorlardı." - M. C. Anday
-
bilek saati : isim Bileğe takılan küçük saat, kol saati"Benim bilek saatim durmuş." - A. Ş. Hisar
-
tek bilek : zarf Hep birlikte
-
tunç bilekli : sıfat Kolu, bileği çok güçlü
-
bilek gibi : gür, kalın (saç veya akarsu)"Kadın, ağır takılarla yüklü sol bileğini yeşil abajurun altına doğru uzatmış." - A. Ağaoğlu
-
bileğinde altın bileziği olmak : kolunda altın bileziği olmak"Kadın, ağır takılarla yüklü sol bileğini yeşil abajurun altına doğru uzatmış." - A. Ağaoğlu
-
bileğine güvenmek : gücüne veya hünerine güvenmek"Kadın, ağır takılarla yüklü sol bileğini yeşil abajurun altına doğru uzatmış." - A. Ağaoğlu
-
bileğinin hakkıyla (veya gücüyle veya kuvvetiyle veya zoruyla) : kendi gücü ve kendi çalışması ile"Kadın, ağır takılarla yüklü sol bileğini yeşil abajurun altına doğru uzatmış." - A. Ağaoğlu