-
benzi atmak : ansızın yüzünün rengi sararmak, solmak"Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
benzi geçmek : benzi solmak"Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
benzi kanlanmak : sağlıklı duruma gelmek, canlanmak"Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
benzi kül gibi olmak : yüzünden kan çekilmek, yüzü sararmak"Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
benzi sararmak : yüzünün rengi solmak"Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
benzi solmak : gücünü yitirmek, sağlık sorunu olmak"Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
benzi uçmak : yüzü sararmak"Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
benzinde kan kalmamak : kansızlık sebebiyle yüzü sararmak"Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
benzine kan gelmek : sağlıklı duruma gelmek, canlanmak"Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." - Y. K. Karaosmanoğlu