-
baca kulağı : isim Ocağın iki yanında taştan yapılmış ufak raf
-
baca dolgusu : isim, jeoloji Eski veya sönmüş bir yanardağ bacasının bulunduğu yerde, aşınma sonucu ortaya çıkmış sert kayaçlardan oluşan tepe
-
bacabaşı : isim Ocağın üstündeki raf
-
peribacası : isim, jeoloji Kolayca aşınabilen taş ve kayalardan oluşmuş, sivri kule veya piramit görünüşlü, kiminin tepesinde külah veya tepsiyi andıran bir kaya parçası bulunan yeryüzü biçimi
-
kör baca : isim, madencilik Herhangi bir çıkışı bulunmayan baca
-
arnavutbacası : isim Çatı penceresi
-
baca fırıldağı : isim Bacanın tepesine yerleştirilen ve çıkmakta olan dumanın içeri dönmesini engellemek için rüzgâra göre yön değiştiren dirsekli boru
-
baca kaşı : isim, mimarlık Bir şöminenin, ocağın üstündeki taş veya taştan raf
-
baca külahı : isim Bacanın dumanı çekişini güçlendirmek amacıyla baca deliğinin üzerine yerleştirilen ve genellikle sacdan yapılan parça
-
baca kürsüsü : isim, mimarlık Çatının üstünde kalan ve üzerine baca külahı oturtulan baca bölümü, baca tomurcuğu
-
baca şapkası : isim, mimarlık Bacaya yağmur, kar veya rüzgâr girmemesi için baca külahının üzerine yerleştirilen kapak
-
baca tomruğu : isim Bacanın damdan yukarı bölümü
-
baca tomurcuğu : isim, mimarlık Baca kürsüsü
-
baca eğri de olsa duman doğru çıkar : "yaradılıştan iyi ve doğru olan kimse, ne denli elverişsiz ortam içinde bulunursa bulunsun niteliğini yitirmez" anlamında kullanılan bir söz"Bacaların ağzından çok dumanlar savruldu." - L. Tekin
-
bacası tütmek : ailenin yaşamı sürüp gitmek"Bacaların ağzından çok dumanlar savruldu." - L. Tekin
-
bacası tütmez olmak : aile dağılmak veya işi bozulmak"Bacaların ağzından çok dumanlar savruldu." - L. Tekin