- kın
isim Bıçak, kılıç vb. kesici araçların kabı
- garaz
isim Kin
- hınç
isim Öç alma duygusu ile dolu öfke, kin, gayz"Kendisini bırakıp gittiğimden dolayı uğradığı ihanetin hıncı ile pek kolay affetmeyecekti." - R. H. Karay
- haset
isim Kıskançlık, çekememezlik, günü"Gözlerinde bir fena haset kıvılcımı, bir bayağılık yakalıyordu." - R. N. Güntekin
- çok görmek
yadırgamak"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay
- kıskanmak
-i, -den Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak"Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım" - Âşık Ali İzzet
- esirgemek
-i, -den Korumak, himaye etmek, vikaye etmek"Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim." - H. C. Yalçın
- diş bilemek
kötülük yapmak için fırsat beklemek, hıncını gösterir bir durum almak
- kıskanma
isim Kıskanmak işi, hasetlenme
- istememek
- garez
- isteksizce vermek
- esirgemek, çok görmek, vermek istememek, istemeyerek vermek, kıyamamak, kin, garaz, haset
- kin garez
- kıyamamak
- kıyamayarak
- kıyamayarak .