1 Sonraevin erkeği akordeon çaldı, havai fişekler patlatıldı
ve kasabada sokak sokak davullar çalınarak bu olay kutlandı. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez
0 Tam o sırada, yandaki
aralıklardan birinden fırlayan, akordeon gibi olmuş siyah
takım elbiseli bir adam, göğü işaret ederek deliler gibi
Winston'a koştu. 1984 - George Orwell
0 Herkes Profesörün çaldığı vals havasına
uyarak dans etmek istiyordu, ihtiyar, avazı çıktığı kadar bağırarak şarkı
söylüyordu; ortada dönen tek bir çift kalıncaya kadar da akordeon çaldı. Taşra Kızı - Frans Eemil Sillanpaa
0 Kazanana bir akordeon verilecek lotaryanın
numaralarını satan genç bir kadın, onu tanıyormuş gibi içtenlikle selamladı. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez
0 Aureliano Segundo,
yeğenlerine tantanalı bir kampanya ve akordeon partisi düzenleme fırsatını
kaçırmadı. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez
0 Yalnızca garip
bir dille konuşan Mister Brown bile, Aureliano Segundo'nun bu halini görünce
baştan çıkmış, birkaç kez Petra Cotes'in evine gelip sarhoş oluncaya dek
kafayı çekmiş, hatta akordeon çalıp Teksas havaları mırıldanarak, yanından
hiç ayrılmayan Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez
0 Tarümar olmuş kırmızı fenerler mahallesinde açık
kalan son salonda, bir grup akordeon çalıyor ve Şeytan Çatlatan
Francisco'nun sırlarının varisi, piskoposun yeğeni Rafael Escalona'nın
şarkılarını söylüyorlardı. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez
0 Yakın zamanlara kadar Yeşilköy'de kalan azınlıklar, akşamları masaları evlerinin
önündeki kaldırımlara taşır, akordeon ve başka ens
trümanlar çalar, şarkı ve türkülerle yaz akşamlarının tadını çıkarırlardı. İstanbul Gezi Rehberi - Murat Belge
-1 Başkaları da gelir, derken
biri, eğlenmek için biraz akordeon çalar. Taşra Kızı - Frans Eemil Sillanpaa
-1 Ursula, Jose
Arcadio Segundo'nun horoz dövüştürdüğünü, Aureliano Segundo'nun da
kapatmasının şamatalı toplantılarında akordeon çaldığını öğrenince, bu
birleşim karşısında aklı başından gitti. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez