- bile bile
zarf Bilerek, isteyerek, önceden tasarlayarak, düşünülerek, kasten"Paranın geldiği yeri, inanmayacağını bile bile sana söylüyorum." - İ. O. Anar
- kasten
zarf Kasıtla, bile bile, isteyerek, zihinde tasarlayarak, taammüden"Fakülteye giderken kasten kaçırırdım otobüsü." - Ç. Altan
- kasıtlı
sıfat İsteyerek, bilerek yapılan, maksatlı"Bu yüzden İstanbul'un, perde perde sis ardına çekilmekteki ısrarını, kasıtlı bir husumet, kendisine yöneltilmiş bir hakaret gibi algıladı." - E. Şafak
- kasten.
- bilerek yapılmış
- maksatlı. wittingly bilerek