Akın
anlamı isim 'Akın' 1 kelime ve 4 harften oluşmaktadır.
- Futbol, bkz. atak.
- Tarih, 1- Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devletleriyle, Osmanlı Devleti'nde özellikle Hristiyanların yaşadıkları bölgelere, Türkmen savaşçılarının düzenlediği askeri eylemlerdir.
Küçük süvari birlikleriyle sınır boylarına düzenlendiği gibi, güçlü ordularla düşman topraklarının içlerine kadar da yapılabilirdi. Bu eylemlerde amaç, yağmalamak, düşmanın askeri gücünü yok etmek, sınır boylarını yoksullaştırmak, tenhalaştırmak ve düşmana korku salmaktır.
2- Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma gibi amaçlarla toplu olarak yapılan baskın. - Sosyal Bilgiler, Düşman ülkelerine yapılan askeri harekat, saldırı, baskın.
- Osmanlıca, Keşif, tahrip veya yağma maksadıyla ecnebi memleketlerine yapılan askeri harekât hakkında kullanılırdı. Düşman memleketine yapılan bir akının "akın" ismini alabilmesi için, onun mutlaka akıncı beyinin idaresi altında olması lazımdı. Eğer akıncı beyi bizzat akına gitmez ve gönderdiği kuvvet yüz kişiden fazla olursa, bu yapılan akına "haramilik" denirdi. Giden kuvvet yüz kişiden az ise "çete" ismi verilirdi.
Akın, haramilik, çete ve buna benzer şekillerde elde edilen ganimet malı ile esirlerden "pençik resmi" adıyla bir vergi alınırdı. Bu vergi, ya beş esirde bir esir ya da onun bedelinin 1/5 i olan 25 akça idi. Vergi veya esiri hükümet adına almak için akıncı beylerinin yanında ilk zamanlarda "akıncı kadısı", sonraları ise "pençikbaşı" denilen tahsil memurları bulunurdu. Esir edilen çocukların 10 ile 17 yaş arasındakiler tercih edilerek alınırdı. Bu esirler arasından saraya girenlere ilk başta "pençikli" denirdi.
Pençikbaşı, hükümet hesabına alınan esirlerin bir defterini yaparak akıncı beyi ile birlikte mühürleyip bunları hükümet merkezine gönderirdi. Esirlerin, Hıristiyan isimleri, babaları, eşkalleri ve Müslüman adları deftere yazılırdı.
Osmanlıların, H. 11. asır, M. 17. asır sonuna kadar, hiçbir hükümetle hududu tam manasıyla tayin edilmemiş ve sınırlandırılmamış olduğundan, serhadlerde bulunan "eyalet askeri" ve "serhad kulu" denilen süvariler, sulh zamanlarında bile fırsat buldukça civar memleketlerin arazisine tecavüz ederek, rastladıkları köyleri, şehirleri yağma ederlerdi. Keşif eyleminde de bulunurlardı. Yalnız, Osmanlı akınlarının açık özelliklerinden birisi de, akından sonra akına uğrayan yerlerin mutlaka istilası ve fethedilmesi sonuçlanmasıydı.
Osmanlılar, düşman arazisine yaptıkları bu bilinçli akın hareketleriyle, o bölgenin durumunu iyice öğrenip tespit ettikten sonra, son akınlarla buraya yerleşme siyasetini iyi bir şekilde yürütmüşlerdi.
O zamanlar, Avrupa hükümetlerinin serhad reisleri de Osmanlı arazisine akınlar yaparlardı. Sulh zamanı meydana gelen bu gibi tecavüzler antlaşmalara aykırı sayılmazdı. - isim Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması"Adayı bir rençper akını doldurmuştu." - S. F. Abasıyanık
- Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılan baskın"Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik" - Y. K. Beyatlı
- spor Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum
Akın ile ilgi cümleler (0)
"akın" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de akın -
akınkayası : isim, hayvan bilimi Kaya balığıgiller familyasından derin ve uzaklarda yaşayan ince, uzun bir tür balık
-
karşı akın : isim, spor Karşı takımın yaptığı bir akını durdurup hemen akına geçme işi, kontratak
-
hızlı akın : isim, spor Hızlı hücum
-
akın etmek : düşman ülkesine saldırmak, baskın yapmak"Adayı bir rençper akını doldurmuştu." - S. F. Abasıyanık