-
aç kurt gibi : büyük bir istekle"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç açık kalmak : yoksulluk içinde, evsiz barksız kalmak"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç aç ile yatınca arada dilenci doğar : "karı koca yoksul olursa bunların çocukları da yoksul olur" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez : "aç hiçbir mazeretle susturulamaz, çocuk da istediği şeyi hemen elde etmek ister" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç at yol almaz, aç it av almaz : "iş gördürdüğünüz kimselerin haklarını tam olarak vermezseniz kendilerinden yararlanamazsınız" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç ayı oynamaz : "kendisinden iş beklenilen kimseden emeğinin karşılığı esirgenmemelidir" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç bırakmak : yiyecek vermeyerek karnını doyurmasına engel olmak"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç elini kora sokar : "aç insan, geçimini sağlamak için kendisini her türlü tehlikeye atar" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç doymam, tok acıkmam sanır : "aç insan elde ettiğinden çoğunu ister, varlıklı insan ise daha fazlasını ister" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç doyurmak : yoksulları beslemek"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç esner, âşık gerinir : "herkes içinde bulunduğu koşula göre davranır" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç gezmektense tok ölmek yeğdir : "yoksulluk ölümden de beterdir" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun : "ilişki kuracağımız kimsenin sağlama olanağı bulunmayan şeyi, ona güvenmeden kendimiz sağlamalıyız" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç ile eceli gelen söyleşir : "açın gözü hiçbir şeyi görmez, karnını doyurabilmek için kendisine güçlük çıkaran bir kimseyi öldürebilir" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç kalmak : karnını doyuramamak"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç köpek fırın deler : "aç kimse karnını doyurmak için önüne çıkan engellerin tamamını aşar ve isteğini elde eder" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç kurt aslana saldırır : "açın gözü kararmıştır, karnını doyurmak için ölümü bile göze alarak kendisinden kat kat güçlü olan yaratıklarla boğuşur" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç kurt yavrusunu yer : "aç olan karnını doyurmak için canavarlığın en kötüsünü bile yapar" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç ne yemez, tok ne demez : "yoksul kimse eline geçen şeyin iyisine kötüsüne bakmaz, varlıklı kişi ise en güzel şeylerde bile kusur bulur" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç susuz kalmak : yoksulluktan yaşayamayacak bir duruma gelmek"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç tavuk kendini arpa ambarında sanır : "insanlar, yokluğunu, yoksulluğunu çektikleri şeyler için olmayacak hayaller, düşler kurar" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
aç, yanından kaç : aç atansa da kaç"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
açın gözü ekmek teknesinde olur : "kişinin tek düşüncesi, yaşaması için gerekli olan şeyi elde etmektir" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
açın imanı olmaz : "aç olan kimseden her türlü kötülük beklenebilir" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
açın karnı doyar, gözü doymaz : "tutkulu olduğu konuda insan doyumsuzdur, yetinmek bilmez" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
açın koynunda ekmek durmaz : "kazancı yetmeyen kişi, eline geçeni hemen harcar, yarını için bir şey saklayamaz" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
açın kursağına çörek dayanmaz : "yoksulluk içinde bulunan kimsenin bir eksiği giderilse başka bir eksiği kendini gösterir" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
açın uykusu gelmez : "aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
acından kimse ölmemiş : "kişi yoksul olabilir, işsiz ve parasız kalabilir ama aç kalamaz, mutlaka bir geçim yolu bulur" anlamında kullanılan bir söz"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk
-
acından ölmek : çok acıkmak"Aç ne yemez, tok ne demez." - Divanü Lügati't-Türk