-  
 yer almak  : bir işi hazırlayanlar arasında bulunmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer bakır gök demir kesilmek  : tamamen tükenmek, bitmek, yoksul duruma düşmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer bulmak  : oturacak yer sağlamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer çevirmek  : kullanım hakkı devlet veya özel kişide olan araziyi kendi kullanımına almak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer değiştirmek  : bulunduğu yerden bir başka yere geçmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer demir gök bakır  : çorak ve sıcak bir yeri niteler"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer etmek  : iz bırakmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer kaplamak  : önemli bir hacim tutmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer kapmak  : kalabalık içinde kendine yer bulmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer öpmek  : bir büyüğün önüne eğilmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer tutmak  : yer ayırmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer vermek  : önemli saymak, saygı göstermek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer yarılıp içine girmek (veya geçmek)  : yitirilip bir türlü bulamamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer yerinden oynamak  : bir iş çok gürültülü, telaş ve heyecan içinde yapılmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yer açmak  : bir kimseye oturması için yer hazırlamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerde kalmak  : saygı görmemek, yüzüne bakılmamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerden göğe kadar  : pek çok"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerden yere çalmak  : çok hırpalamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerden yere vurmak  : birine türlü yönlerden saldırarak onu çok aşağılayıcı bir duruma düşürmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere bakan (veya bakıp) yürek yakan  : "uysal ve uslu göründüğü hâlde sinsice kötülük yapan" anlamında kullanılan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere bakmak  : ihtiyarların ölümü yakın olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere baktırmak  : utandırmak, mahcup etmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere batasıca (veya batsın)  : "yok olsun, ölsün" anlamında kullanılan bir ilenme sözü"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere batmak  : yok olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere çalmak  : yere atmak, yere fırlatmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere göğe koymamak  : nasıl ağırlayacağını, nasıl memnun edeceğini bilmemek, çok önem vermek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere sağlam basmak  : titiz ve dikkatli davranmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere sermek  : kötü bir duruma sokmak, yenmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere vurmak  : kötü bir duruma sokmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere yığılmak  : yere düşmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yere yıkılmak  : yere düşmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri başka  : "daha başka bir değeri olan, önemi olan" anlamında kullanılan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeridir  : "layıktır, uygundur, münasiptir" anlamında kullanılan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri gelmek  : sırası gelmek, zamanı uygun olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri göğü ben yarattım demek  : çok gururlu olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri göğü birbirine katmak  : aşırı telaş yaratmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri göğü inletmek  : yüksek sesle ve olanca güçle bağırmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri göğü tutmak  : her tarafı ele geçirmek, denetim altında bulundurmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri göğü tırmalamak  : çok sancı, acı çekmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri olmak  : uygun olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri öpmek  : yere düşmek, yere serilmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri soğumadan  : ayrılan bir kimsenin ardından çok zaman geçmeden"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri var!  : "uygundur, iyidir" anlamında kullanılan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yeri yurdu belirsiz olmak  : belli bir yeri olmamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerin dibine batırıp çıkarmak  : çok utandırmak, rezil etmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerin dibine geçmek (veya batmak veya girmek)  : çok utanıp sıkılmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerin kulağı var  : gizli konuşulan bir şeyin umulmadık bir yoldan başkalarınca duyulabileceğini anlatan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerinde duramamak  : sürekli kıpırdamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerinde kalmak  : başka yere gitmemek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerinde olmak  : uygun olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerinde saymak  : yürür gibi yaparak hep aynı yerde, sürekli olarak ayağın birini kaldırıp birini basmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerinde su çıkmak  : haklı bir sebep olmadan yerini bırakanlara veya bırakmak isteyenlere kınama ve engelleme amacıyla söylenen bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerinde yeller esmek  : artık bulunmamak, yok olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerinden fırlamak  : oturulan yerden hızla kalkmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerinden oynamak  : yerinden ayrılmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerinden oynatmak  : başka yere kaldırmak, yerini değiştirmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerine geçmek  : görevden ayrılan birinin yerini almak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerine gelmek  : yapılmak, olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerine getirmek  : istenileni, gerekeni yapmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerine koymak  : gibi görmek, saymak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerine oturmak  : iyi yerleşmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerini almak  : yerine geçmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerini beğenmek  : bitki yerini gelişmesine çok uygun bulmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerini bulmak  : uygun olan yerde olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerini doldurmak  : görevini başarı ile yapar olmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerini ısıtmak  : bir yerde uzun süre kalmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerle yeksan etmek  : yerle bir etmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerini sevmek  : yerini beğenmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerini tutmak  : bulunmayan bir nesnenin yerini almak, onu aratmamak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerini yapmak  : bir şey elde etmek amacıyla girişimde bulunmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerle beraber  : yer düzeyinde"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerle bir etmek  : temeline kadar yok etmek, tahrip etmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerle gök bir olsa  : "sonu ne olursa olsun" anlamında kullanılan bir söz"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerlerde sürünmek  : çok perişan, acınacak bir durumda bulunmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerlere kadar eğilmek  : aşırı saygı göstermek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal 
   -  
 yerlere geçmek  : çok utanıp sıkılmak veya kahrolmak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal