-  
 şeytan azapta gerek  : "sevilmeyen bir kimse zorluk içinde kaldığında bunu hak etmiştir" anlamında kullanılan bir söz 
   -  
 şeytan diyor ki  : yapılmaması gereken bir davranışı yapma isteği duyulduğunda söylenen bir söz 
   -  
 şeytan dürtmek  : durup dururken uygunsuz, kötü bir davranışta bulunmak 
   -  
 şeytan aldatmak  : bazı davranışlarda iradeli, güçlü davranamamak, nefsine uymak 
   -  
 şeytan kandırmak  : düş azmak, şeytan aldatmak 
   -  
 şeytan geçmiş gibi  : birkaç kişinin konuştuğu sırada kısa bir süre sessizlik olması durumunda kullanılan bir söz 
   -  
 şeytan geçti  : şeytan geçmiş gibi 
   -  
 şeytan gibi  : çok zeki ve kurnaz 
   -  
 şeytan görsün yüzünü  : sevilmeyen, görmek bile istenilmeyen kimse için söylenen bir söz 
   -  
 şeytan kulağına kurşun  : aksama ihtimali bulunan durum veya işler düzenli gittiğinde "nazar değmesin" anlamında söylenen bir söz 
   -  
 şeytana külahı (veya pabucu) ters giydirmek  : çok kurnaz olmak 
   -  
 şeytana parmak ısırtmak  : çok kötü ve çirkin bir şey yapmak 
   -  
 şeytana uymak  : doğru yoldan ayrılarak kötü bir şey yapmak 
   -  
 şeytanın bacağını (veya ayağını) kırmak  : herhangi bir sebeple yapılmayan bir işe başlamak veya gidilmeyen bir yere gitmek 
   -  
 şeytanın gör dediği  : başkalarının göremediği, farkına varamadığı incelikler veya gerçekler 
   -  
 şeytanın işi yok  : "ne hikmetse, aksilik bu ya" anlamında kullanılan bir söz 
   -  
 şeytanın arka bacağı (veya kıç bacağı veya art ayağı)  : çok akıllı ve yaramaz (çocuk) 
   -  
 şeytanın yattığı yeri bilmek  : bilinmesi ve hatırlanması güç şeyleri bilmek, çok kurnaz ve açıkgöz olmak