-   kol atmak  : bitkinin gövdesinden ayrılan bir dal bir yöne uzanmak  
-   kol gezmek  : güvenlik amacıyla dolaşmak  
-   kol uzatmak  : yayılmak, ulaşmak  
-   kol vermek  : destek olmak  
-   kol vurmak  : dolaşmak  
-   kola çıkmak  : hırsız, polis vb. faaliyete geçmek, işe başlamak  
-   kolları kopmak  : ağır bir şey taşımaktan veya çok iş yapmaktan yorulmak  
-   kolları sıvamak  : bir iş yapmaya güçlü bir biçimde, istekle hazırlanmak  
-   kollarını sallaya sallaya gelmek  : hiçbir şey getirmeden gelmek  
-   kollarının arasına almak  : kucaklamak  
-   kolu kanadı kırılmak  : bir şey yapamayacak duruma gelmek, çaresiz kalmak  
-   koluna girmek  : kolunu birinin koltuğu altından geçirmek  
-   koluna kuvvet  : iş yapan bir kimseye, isteklendirmek, coşturmak için söylenen bir söz