-   her ağacın meyvesi olmaz  : "dışarıdan verimli gibi görünen herkes verimli olmaz" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her ağaçtan kaşık olmaz  : "özelliği olan bir iş için sıradan birisi kullanılamaz" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her aşın kaşığı olmak  : her şeye karışmak, her şeye burnunu sokmak"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her boyaya girip çıkmak  : çeşitli işlerde kısa süre de olsa çalışmış olmak"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her boyayı boyadı, bir fıstıki yeşil (mi) kaldı?  : yapılması gereken bir şey varken, önemsiz, zorunlu olmayan şeylerle ilgilenildiğinde söylenen bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her çiçek koklanmaz  : "her güzelle ilişki kurmak doğru değildir" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her çok azdan olur  : "çoğu elde etmek için azları biriktirmek gerekir" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her dağın derdi kendine göre  : "herkesin kendi durumuna bağlı olarak sorunları vardır" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her deliğe elini sokma, ya yılan çıkar ya çıyan  : "sonunu düşünmeden sana zararı dokunma olasılığı bulunan davranışlarda bulunma" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her derde deva olmak  : birçok şeye çare olmak"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her düşüş bir öğreniş  : "kişi her yanlış davranışının acı sonucundan bir ders almalıdır" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her gördüğü sakallıyı babası sanmak  : görünüşe aldanmak"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her gün baklava börek yense bıkılır  : "hep aynı şeyle uğraşmak insana bıkkınlık verir" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her horoz kendi çöplüğünde öter  : "herkes ancak kendi çevresinde bir değer taşır ve sözünü orada geçirebilir" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her ihtimale karşı  : her türlü olasılığı düşünerek"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her işin (veya şeyin) başı sağlık  : "insanın yapacağı her şey vücut sağlığına bağlıdır" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her işte bir hayır vardır  : "kişi, kötümserliğe kapılmamak için olup biten her işi hayra yormalıdır" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her kafadan bir ses çıkmak  : bir konu üzerinde herkes rastgele konuşmak"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her kaşığın kısmeti bir olmaz  : "herkesin talihi, kazancı bir değildir" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her koyun kendi bacağından asılır  : "herkes kendi davranışlarından sorumludur, herkes hatasının cezasını kendisi çeker" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her kuşun eti yenmez  : "herkes zorbalığa boyun eğmez, buna karşı gelecekler de çıkar" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her lafın altından kalkmak  : genellikle yerme veya hakaret sözlerinin altında kalmayıp cevap verebilmek"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her sakaldan bir tel çekseler köseye sakal olur  : "herkes biraz fedakârlık etse bir yoksul perişanlıktan kurtulur" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her şeyin vakti var, horoz bile vaktinde öter  : "her şey zamanında yapılmalıdır" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her ne pahasına olursa olsun  : ne pahasına olursa olsun"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her şeyin yenisi, dostun eskisi  : "dostluk eskidikçe güç ve değer kazanır" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her şeyin yokluğu yokluktur  : "insana gerekli olan şey küçük ve değersiz de olsa yokluğunda kendini belli eder" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her tarakta bezi olmak  : birçok işi veya ilişkisi olmak"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her taş baş yarmaz  : "korkulan her şey tehlikeli değildir" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her telden çalmak  : her çeşit işi yapabilir durumda olmak"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır  : "herkesin kendine özgü bir çalışma yöntemi, bir iş yapma biçimi vardır" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her yiğidin gönlünde bir aslan yatar  : "herkesin kendine göre büyük bir emeli vardır" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her yokuşun bir inişi, her inişin bir yokuşu vardır  : "hayat boyunca yükselme, düşme vb. durumlar birbirinin ardından gelebilir" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya olmaz  : "istenilen şeyi kolayca elde etme imkânı ortaya çıkınca fırsat kaçırılmamalıdır" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez  : "olaylar herkesin istediği biçimde meydana gelmez" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar  
-   her ziyan bir öğüttür  : "kişi, uğradığı her zarardan bir ders alır" anlamında kullanılan bir söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar