-   hasta etmek  : hasta olmasına yol açmak"Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." - Y. K. Beyatlı  
-   hasta ol benim için, öleyim senin için  : "kişi kendisi için bir fedakârlıkta bulunan kimseye karşı sırası geldiğinde daha büyük fedakârlıkta bulunur" anlamında kullanılan bir söz"Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." - Y. K. Beyatlı  
-   hasta olmak (veya düşmek)  : hastalanmak"Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." - Y. K. Beyatlı  
-   hasta olmayan sağlığın kadrini bilmez  : "insanlar sağlığın değerini ancak hastalıkta acı çekip iyileştikten sonra anlarlar" anlamında kullanılan bir söz"Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." - Y. K. Beyatlı  
-   ... hastası (olmak)  : bir şeye aşırı derecede düşkün (olmak)"Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." - Y. K. Beyatlı  
-   hastaya bakmaktan hasta olması yeğdir  : "ağır bir hastaya bakmak o denli güçtür ki, kimi zaman hasta olmak bundan daha kolay görünür" anlamında kullanılan bir söz"Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." - Y. K. Beyatlı  
-   hastaya döşek sorulmaz  : "bir kişiye, onsuz yapamayacağı belli olan bir şeyin gerekli olup olmadığı sorulmaz" anlamında kullanılan bir söz"Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." - Y. K. Beyatlı