-  
 eşek at olmaz, ciğer et olmaz  : "soysuz kişi soylu olmaz, bayağı şey üstün nitelik kazanmaz" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez  : "aptal kişi bile başına gelen felaketten ders alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi olmaz  : "bir kimsenin işi bozulduğunda, durumunu düzeltmek için en büyük çabayı kendisinin göstermesi gerekir" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek derisi gibi  : derisi çok kalın"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek eşeği ödünç kaşır  : "çıkarcı, başkasına yardım ederken ileride onun da kendisine yardım edeceğini düşünür" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek gibi  : kaba, düşüncesiz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek kadar  : büyük, iri, aşırı derecede gelişmiş"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek hoşaftan ne anlar (suyunu içer, tanesini bırakır)  : "bilgisiz, görgüsüz kimse ince, güzel şeylerin zevkine varamaz, değerini ölçemez" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek kocamakla tavla başı olmaz  : "anlayışsız kişi ne kadar yaşlanırsa yaşlansın baş olacak bir olgunluğa ulaşamaz" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz  : "aslında niteliksiz olan bir şeye ne yapılsa değişmez" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır  : durumunda, çalışmasında hiçbir gelişme görülmeyen kimseler için kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşek sudan gelinceye kadar dövmek  : adamakıllı dövmek"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeğe altın semer vursalar yine eşektir  : "insanlık değerinden yoksun kişi, kılık kıyafetle, makam ve mevkiyle değer kazanmaz" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış  : "kaba ve ahmak kişinin hoşa gitsin diye söylediği sözler ve yaptığı işler, kaba ve incitici olur" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek  : güçlü birine kızıp da ondan alamadığı hıncını çevresindekilerden çıkarmak"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeği dama çıkaran yine kendi indirir  : "yanlış yapan kimse, yanlışı yine kendisi düzeltir" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeği sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin  : "sana emanet edilen bir işi sahibinin isteğine uygun olarak yap, kötü bir sonuç ortaya çıkarsa sen sorumlu olmazsın" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeği yoldan çıkaran sıpanın oynaması  : "çocuklarının düzensiz davranışı, anne babayı rahatsız eder" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek (veya koymak)  : bir şeyi birinin aklına getirmek"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeğin kuyruğu gibi  : her zaman aynı durumda kalan, hiç değişikliğe uğramayan"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa  : "kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (veya düğündür)  : "bir kişinin uğradığı zarar kimi zaman bir başkası için çıkar kaynağı olur" anlamında kullanılan bir söz"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşeğini sağlam kazığa bağlamak  : işini güven altına almak"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 
   -  
 eşekten düşmüşe (veya düşmüş karpuza) dönmek  : çok şaşırmak, donup kalmak"Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt