anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

stop

Kelimeler > S ile başlayan kelimeler > stop nedir ?
stop
stop, stop nedir ,stop ne demek
  • nokta

    isim Çok küçük boyutlarda işaret, benek

  • ara

    isim İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe

  • son

    sıfat Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa

  • ara vermek

    yeniden başlamak için bir işi bir süre bırakmak, durmak

  • mola

    isim Yorgunluğu gidermek için duraklama"Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik."

  • mâni

    isim Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel"Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim." - H. R. Gürpınar

  • mâni

    isim, edebiyat Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri"Her köyde mâni, türkü söyleyen biri var." - M. C. Anday

  • engel

    isim Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu

  • duruş

    isim Durma işi"Bu kız ona bir tür büyü yapmış, çocuğun oturuşu, duruşu, konuşması, gülümseyişi, her şeyi değişmişti." - A. Ümit

  • son vermek

    bitirmek, sona erdirmek"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa

  • noktalama işareti

    isim, dil bilgisi Cümle veya yan cümledeki türlü ögeleri birbirinden ayırmaya yarayan, nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru işareti, ünlem işareti, parantez vb. işaretlerden her biri

  • durdurma

    isim Durdurmak işi

  • engel olmak

    önlemek, geciktirmek"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu

  • fren yapmak

    freni kullanarak taşıtın hızını kesmek veya taşıtı durdurmak

  • tıkamak

    -e, nsz Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak"Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı." - S. F. Abasıyanık

  • bitmek

    nsz Tükenmek"Dün akşam param bitmişti." - S. F. Abasıyanık

  • kapamak

    -i Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek"Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı." - H. E. Adıvar

  • bitirmek

    -i Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak"Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." - P. Safa

  • durdurmak

    -i Durmasını sağlamak"Sızıntıları durdurmadan, bir önlem almadan ne diye bütün kitapları, eşyaları taşıdık ki!" - A. Ağaoğlu

  • durmak

    nsz Hareketsiz durumda olmak"Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • yenmek

    -i Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek"Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler." - A. Ş. Hisar

  • kesmek

    -i Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak"İpi kesmek."

  • bırakmak

    -i Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak

  • engellemek

    -i Bir şeyin gerçekleşmesini veya yapılmasını önlemek"Gelgelelim bu yalnız, bu mutlu ölüm düşünü tek bir şey engellemektedir." - A. Ağaoğlu

  • önlemek

    -i Bir şeyin olmasına veya yapılmasına engel olmak"Bir yerden kokusu çıkarsa baban vasıtasıyla önlemek isteyecekler." - S. Ali

  • durak

    isim Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer"İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm." - S. F. Abasıyanık

  • durma

    isim Durmak işi"Bu rakkasın durmasına hiçbirimiz alışık değilizdir bu evde, o hep aynı ahenkle sallanmalı." - A. M. Dranas

  • kalmak

    nsz Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek"Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı." - T. Buğra

  • duraklama

    isim Duraklamak işi

  • dur

    Boks, Bok maçını durdurmak için verilen komut.

  • istasyon

    isim Tren, metro durağı"Hep birlikte ilk istasyonda inerek karakola gitmişlerdi." - Ç. Altan

  • alıkoymak

    -i Bir süre için bir yerde tutmak"Bu yağlı kuyruğa herkes bir defa sarılmak, onu kendine çekmek, alıkoymak sevdasında idi." - E. E. Talu

  • konaklamak

    nsz Yolculuk sırasında bir yerde durup geçici bir süre kalmak"Elimdeki karadut kütüğü nereye düşerse sen de orada konakla!" - N. Araz

  • tıpalamak

    -i Tapalamak

  • sona erdirmek
  • alı koymak
  • durak yeri
  • durmak, durdurmak, önlemek, engellemek, durdurmak, mani olmak, alıkoymak, durmak, kesilmek, bitmek, kalmak, durmak, tıkamak, durdurma, durma, duruş, durak, engel, mani, çekit
  • işlememek
  • jödorg
  • çalışmamak
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • gene de
  • döngel
  • sansasyon
  • şimdiden
  • amma
  • oysa
  • eninde sonunda
  • gerçi
  • gene
  • noksan bulmak

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı