-  
 bok atmak  : birine leke sürmek, kara çalmak 
   -  
 bok canına olsun  : bıkılan, kötülüğü görülen şeyler için kullanılan bir sövgü sözü 
   -  
 bok etmek (veya bokunu çıkarmak)  : bir işi, bir şeyi bozmak, berbat etmek 
   -  
 bok karıştırmak  : bir işi bozacak bir biçimde davranmak 
   -  
 bok üstün bok  : çok kötü, çok berbat 
   -  
 bok yedi başı  : burnunu her işe sokan, her işe karışan 
   -  
 bok yemek  : yakışıksız bir iş yapmak 
   -  
 bok yemenin Arapçası  : "yakışıksızlığın büyüğü" anlamında kullanılan bir söz 
   -  
 bok yoluna gitmek  : yararsız, gereksiz bir şey uğruna yok olmak 
   -  
 boka nispetle tezek amberdir  : "çok kötü bir şeyin yanında, ondan daha az kötü olanı güzel görünür" anlamında kullanılan bir söz 
   -  
 boku çıkmak  : bir iş veya durum tatsızlaşmak 
   -  
 bok (veya bokun) soyu  : kızılan veya tiksinilen bir şeye karşı sövgü olarak söylenen bir söz 
   -  
 bokunda boncuk bulmak  : birine hak etmediği hâlde çok değer vermek 
   -  
 bokuyla kavga etmek  : çok sinirli ve geçimsiz olmak, her şeye öfkelenir olmak