3 Sonra kır, yeknesak bir yayılışla, uzakta, solgun gökyüzünün kararsız alt çizgisine dokunacak
kadar yükseliyordu. Madame Bovary - Gustave Flaubert
2 Lambalar titrek ışıklarla
yanıyordu; bunu yeknesak nağmelerin titreşmesinden anlıyordum. Bir Mumya ile Küçük Bir Hasbihal - Edgar Allan Poe
2 Birden fazla insan
tarafından yazıldığından, kalitesi yeknesak olmamakla beraber, okuyucu tıpkı Levvis'in "American
Scholar"daki makalesinde olduğu gibi buradaki buhran ve aciliyet havasına şaşırmaktadır. Haberlerin Ağında İslam - Edward W. Said
0 Sonuç, yeknesak kavramlarla gerçek tarihin olanca gücü ve düzensiz fasılalarla ortaya çıkan olayların
arasında gittikçe derinleşen uçurumdur. Haberlerin Ağında İslam - Edward W. Said
-1 Tarlaya benzer insanlık tarihi, yeknesak bir
manzaranın ortasında, sayısız köylü nesillerinin ekip biçtiği,
görünüşü pek az değişen bir tarlaya". Umrandan Uygarlığa - Cemil Meriç