-
yarım ayak : isim Çocuk oyunlarındaki takım seçiminde ayak atışması sırasında ayağın yere enlemesine konma durumu
-
yarım asalak : isim, bitki bilimi, hayvan bilimi Üzerinde yaşadığı konakçı bitkiden bazen hazır besin maddesi alan, gerektiğinde kendibeslek yaşayabilen, klorofilli bitkilerde görülen, tam olmayan asalak, yarı asalak
-
yarım kafiye : isim, edebiyat Yarım uyak
-
yarım uyak : isim, edebiyat Çıkış yerleri birbirine yakın sesteşlerle oluşturulan uyak, yarım kafiye
-
yarım doğru : isim, matematik Başlangıç denilen bir noktadan çıkıp yalnız bir yönde sonsuza doğru uzayıp giden doğru
-
yarım boy : isim Resimde belden yukarısı
-
yarım kanatlılar : isim, hayvan bilimi Böcekler sınıfından, ön kanatları dipten başlayarak yarıdan çoğu sertleşmiş, son bölümleri ve art kanatları zar durumda olan tahtakurusu, bit, su biti, su akrebi, fidan biti, cırcır böceği, kırmız böceği gibi böcekleri içine alan bir a
-
yarım küre : isim, matematik İki eşit parçaya bölünmüş bir kürenin her parçası
-
yarım adam : isim Güçsüz, sakat, zayıf adam
-
yarımada : isim, coğrafya Yalnız bir yanından ana karaya bağlı, öbür yanları suyla çevrili kara parçası"Anadolu bir yarımadadır. Balkan Yarımadası."
-
yarım ağız : zarf Yarım ağızla"Sanki yarım ağız söylediğimi anlamış gibi bıyık altından gülerek şöyle bir süzüyor beni." - A. Ümit
-
yarım akıllı : sıfat Aklı az, aptal
-
yarım ay : isim Dördün
-
yarım baş ağrısı : isim, tıp (***) Kusma, mide bulantısı ile görülen, sempatik sinir sistemi dengesinin bozulmasından ileri gelen baş ağrısı, yarımca, migren
-
yarım daire : isim, matematik Bir dairenin bir yarım çember ve bir çapla sınırlanan yarısı
-
yarım kubbe : isim Mimaride tam kubbe özelliği taşımayan bölüm
-
yarım mesai : isim Tam gün çalışılmayan, günün belli saatlerinde yapılan iş
-
yarım pabuçlu : sıfat Pabuçlarının arkasına basmış olan
-
yarım pansiyon : isim Konaklama tesislerinde oda ve kahvaltı hizmetleri yanında öğle veya akşam yemeğinden birisinin verilmesine dayanan sistem
-
yarım seren : isim, denizcilik Üzerine yan yelkeni açmak için direklerin gerisine eğik olarak konulan seren
-
yarım yamalak : sıfat Kusurlu, eksik"Yarım yamalak konuşmalar duydum kapı arkalarından." - İ. Aral
-
yarım yırtık : sıfat Önemsiz"Yitirilen inançların yerine acilen yarım yırtık yeni inançlar koyuveriyorsan daha çok utançlar yaşarsın." - A. Ağaoğlu
-
yarım elma, gönül (veya hatır) alma : "armağan küçük de olsa gönül almaya yeter" anlamında kullanılan bir söz"Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" - Y. Z. Ortaç
-
yarım elmanın yarısı o, yarısı bu : birbirine çok benzeyenler için söylenen bir söz"Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" - Y. Z. Ortaç
-
yarım kalmak : tamamlanmamak, sonuçlanmamak"Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" - Y. Z. Ortaç
-
yarım kulak dinlemek : umursamadan, önem vermeden dinlemek"Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" - Y. Z. Ortaç
-
yarım sağ etmek : sağ yana biraz yönelmek"Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" - Y. Z. Ortaç
-
yarım sol etmek : sol yana biraz yönelmek"Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" - Y. Z. Ortaç