3 Tam bitiş
çizgisine geldiğimde, onun sırtındaki ağır kabuğa aldırış etmeden tıngır mıngır çizgiyi
geçmekte olduğunu gördüm ve sinirimden ağlamaya başladım. Sencer Berrak – Masal
1 Yağmur
damların üstünde ısrarla tıngırdamakta, her kanadın önündeki tepesi kapalı yürüyüş yollarının açık kısmından içeri
dolup, parmaklıkların ve basamakların girinti çıkıntılarında birikmeye başlamıştı. Çatırtı - Dean R. Koontz
0 Ve çarpılarak kapanan kapının arkasındaki sürgü, yuvasında tıngırdadı. Çıplak Ceset - Celil Oker
0 Zamanın kıçına bağlı
hayatlarımız, it kuyruğuna bağlı teneke kutular gibi tıngırtılar çıkararak geçer giderdi. Eski Dostum Kertenkele - Şebnem İşigüzel
0 Sıvı akımları ve kafatasında tıngırdayan bazı şeyler değiştirildi. Hermit - T. Lobsang Rampa
0 Oradan oraya koşuşuyor, anneannesinin piyanosunu tıngırdatıyordu. Sevdalinka - Ayşe Kulin
0 Bessieres kutuyu
sallayınca içinde bir şey tıngırdadı. Heretik - Bernard Cornwell
0 Toplar
atılıyor, radyolar tıngırdıyor, otobüsler geçiyor ve üzerleri çiçek
kaplı yorgun atlar arkalarından süslü faytonları çekiyordu. Tutku Yılları - Danielle Steel
0 Yoldan geçen at
arabalarının parke taşları üzerindeki tıngırtılarını duyuyordu. Dağ Çiçeği - Daphne Du Maurier