-
aktavşan : isim, hayvan bilimi Bir cins iri çöl sıçanı (Jaculus)
-
tavşankanı : isim Parlak ve koyu kırmızı renk
-
tavşan eti : isim Tavşanın kesilip parçalanmış pembemsi eti
-
tavşan yürekli : sıfat Çok ürkek, korkak
-
tavşanayağı : isim Demir yollarında iki rayın kesişme noktasında bulunan parçalardan her biri
-
tavşankulağı : isim, bitki bilimi Çuha çiçeğigillerden, kalp biçiminde geniş yapraklı, beyaz, pembe, şarap rengi çiçekli bir bitki, buhurumeryem, siklamen (Cyclamen coum)
-
deniztavşanı : isim, hayvan bilimi Ağız dokunaçları geniş ve etli, uzun, çıplak vücutlu deniz yumuşakçası (Cyclopterus lumpus)
-
tavşan anahtarı : isim Maymuncuk
-
yaban tavşanı : isim, hayvan bilimi Ada tavşanı
-
tavşan dudak : sıfat Doğuştan üst dudağı yarık olan (kimse), yarık dudak
-
tavşanağzı : isim, bitki bilimi Pembe renkli bir tür çiçek
-
tavşanbıyığı : isim, bitki bilimi Bir tür yonca
-
tavşanmemesi : isim, bitki bilimi Yüksekliği 30-100 santimetre olan, kışın yapraklarını dökmeyen bir ağaççık (Ruscus aculeatus)
-
tavşan uykusu : isim Çabuk uyanılabilen uyku, kuş uykusu
-
ada tavşanı : isim, hayvan bilimi Evcil cinsleri de olan, tavşana yakın bir kemirici memeli, yaban tavşanı (Oryctolagus cuniculus)
-
Amerika tavşanı : isim, hayvan bilimi Kemiricilerden, arka ayakları çok uzun, memeli, küçük bir kürk hayvanı (Eriomys chincilla)
-
angora tavşanı : isim, hayvan bilimi Ankara tavşanı
-
Ankara tavşanı : isim, hayvan bilimi Parlak, ince, ipeksi, uzun, beyaz renkli tüylü, özel olarak üretilen bir tür tavşan, angora tavşanı
-
Arap tavşanı : isim, hayvan bilimi Kemirgenlerden, Kuzey Afrika ve Arabistan'da yaşayan, tahıllarla beslenen, boyu 20, kuyruğu ise 22 santimetre kadar olan bir tür memeli (Jaculus jaculus)
-
tavşan boku gibi (ne kokar ne bulaşır) : ne yararı ne de zararı olan (kimse)"Tavşanlarını, kekliklerini ucuz pahalı demeden ilk çıkan alıcılara sattı." - N. Cumalı
-
tavşan dağa küsmüş de dağın haberi olmamış : "önemsiz kişi, önemli kişiye küsse önemli kişinin umurunda bile olmaz" anlamında kullanılan bir söz"Tavşanlarını, kekliklerini ucuz pahalı demeden ilk çıkan alıcılara sattı." - N. Cumalı
-
tavşana kaç, tazıya tut demek : iki tarafı, karşıt olan davalarında birbirlerine karşı kışkırtmak, ikili oynamak"Tavşanlarını, kekliklerini ucuz pahalı demeden ilk çıkan alıcılara sattı." - N. Cumalı
-
tavşanı araba ile avlamak : işini telaşsız ve soğukkanlılıkla görmek"Tavşanlarını, kekliklerini ucuz pahalı demeden ilk çıkan alıcılara sattı." - N. Cumalı
-
tavşanın suyunun suyu : iki şey arasındaki ilginin çok uzak olduğunu anlatan bir söz"Tavşanlarını, kekliklerini ucuz pahalı demeden ilk çıkan alıcılara sattı." - N. Cumalı