-
şeytantersi : isim, bitki bilimi Maydanozgillerden, Orta Asya'da ve Akdeniz ülkelerinde yetişen, kalın köklü, sarı çiçekli, pis kokulu bitki (Ferula assa-foetida)
-
şeytanmasası : isim, jeoloji Rüzgâr veya su tarafından kayaların daha çok alt kısımlarının aşınması ile ortaya çıkan yeryüzü oluşumu, mantar kaya
-
şeytan elması : isim, bitki bilimi Tatula
-
şeytanarabası : isim, bitki bilimi Bazı bitkilerin havada uçuşan uzun ve ince tüylü tohumu
-
şeytan kırmızısı : isim Kırmızının parlak bir türü
-
şeytan çekici : isim Hareketli ve becerikli çocuk
-
şeytan kuşu : isim, hayvan bilimi Kurbağa ile beslenen, kuyruksuz bir cins büyük yarasa (Rhinolophus ferrum equinum)
-
şeytaniğnesi : isim, hayvan bilimi Şeytaniğnesigiller familyasına giren kız böceklerine verilen genel ad (Aeschna)
-
kör şeytan : isim Kötü kader"Gideyidim Çukurova düzüne / Uymaz olam kör şeytanın sözüne" - Halk türküsü
-
şeytan bezi : isim Erkek elbisesi yapımında kullanılan kadife dokunuşlu bir tür pamuk kumaş
-
şeytantırnağı : isim, bitki bilimi Çan çiçeğigillerden, genellikle dağlarda yetişen bir çeşit bitki (Phyteuma)
-
şeytan tırnağı : isim, anatomi Tırnağın yanında oluşan, rahatsız edici, sertleşip kalkmış üst deri
-
şeytanılain : isim Lanetlenmiş olan şeytan"Aklın ermez, şeytanılain de aklıma sokar hep kötü şeyleri." - O. Kemal
-
şeytanminaresi : isim, hayvan bilimi Bazı deniz böceklerinin koni biçimindeki kavkısı
-
şeytansaçı : isim, bitki bilimi Küsküt
-
şeytan otu : isim, bitki bilimi Maydanozgiller familyasından nemli yerlerde yetişen mavi çiçekli çok yıllık bir bitki (Seabiosa ukranica)
-
şeytan örümceği : isim, hayvan bilimi Ördüğü ağı rüzgâra salarak onunla birlikte uzaklara giden bir cins örümcek
-
şeytan şalgamı : isim, bitki bilimi Kabakgillerden, iri ve etli, nişastadan oluşan, kök sapından müshil olarak yararlanılan, tırmanıcı bir süs bitkisi (Bryonia diocia)
-
şeytan taşlama : isim, din b. (***) Hac görevini yerine getiren Müslümanların, Mina adlı yerde Kurban Bayramı'nın birinci, ikinci ve üçüncü günü şeytana yedişer adet taş atmaları
-
şeytan uçurtması : isim Kâğıttan, bükülerek yapılmış üçgen biçiminde bir çeşit küçük uçurtma
-
şeytan azapta gerek : "sevilmeyen bir kimse zorluk içinde kaldığında bunu hak etmiştir" anlamında kullanılan bir söz
-
şeytan diyor ki : yapılmaması gereken bir davranışı yapma isteği duyulduğunda söylenen bir söz
-
şeytan dürtmek : durup dururken uygunsuz, kötü bir davranışta bulunmak
-
şeytan aldatmak : bazı davranışlarda iradeli, güçlü davranamamak, nefsine uymak
-
şeytan kandırmak : düş azmak, şeytan aldatmak
-
şeytan geçmiş gibi : birkaç kişinin konuştuğu sırada kısa bir süre sessizlik olması durumunda kullanılan bir söz
-
şeytan geçti : şeytan geçmiş gibi
-
şeytan gibi : çok zeki ve kurnaz
-
şeytan görsün yüzünü : sevilmeyen, görmek bile istenilmeyen kimse için söylenen bir söz
-
şeytan kulağına kurşun : aksama ihtimali bulunan durum veya işler düzenli gittiğinde "nazar değmesin" anlamında söylenen bir söz
-
şeytana külahı (veya pabucu) ters giydirmek : çok kurnaz olmak
-
şeytana parmak ısırtmak : çok kötü ve çirkin bir şey yapmak
-
şeytana uymak : doğru yoldan ayrılarak kötü bir şey yapmak
-
şeytanın bacağını (veya ayağını) kırmak : herhangi bir sebeple yapılmayan bir işe başlamak veya gidilmeyen bir yere gitmek
-
şeytanın gör dediği : başkalarının göremediği, farkına varamadığı incelikler veya gerçekler
-
şeytanın işi yok : "ne hikmetse, aksilik bu ya" anlamında kullanılan bir söz
-
şeytanın arka bacağı (veya kıç bacağı veya art ayağı) : çok akıllı ve yaramaz (çocuk)
-
şeytanın yattığı yeri bilmek : bilinmesi ve hatırlanması güç şeyleri bilmek, çok kurnaz ve açıkgöz olmak