-
iç savaş : isim, askerlik Bir ülke içinde çıkan savaş, iç harp, dâhilî harp"İspanya iç savaşı."
-
sıcak savaş : isim, askerlik Silaha başvurularak yapılan savaş, sıcak harp
-
sinir savaşı : isim Söz veya davranışlarla birbirini sinirlendirme, sinir harbi
-
uzay savaşı : isim Uzay çalışmalarında öne geçme yarışı
-
savaş alanı : isim, askerlik Savaş olan yer, meydan
-
savaş gemisi : isim, askerlik Özel ve büyük ateş gücüne sahip, korunmak için zırhla kaplanmış gemi, harp gemisi
-
savaş sebebi : isim, askerlik Ülkeler arasında savaş ilanına yol açan olay veya konu
-
kimyasal savaş : isim Kimyasal madde ve silahların kullanıldığı savaş
-
psikolojik savaş : isim Temeli propagandaya dayanan, karşı düşünceli grupların birbirlerini etkileyebilmek ve kendi düşüncelerini kabul ettirmek için aralarında tehdit, şantaj, yıldırma vb. psikolojik ögelerin kullanıldığı mücadele türü
-
soğuk savaş : isim İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Doğu ve Batı Bloklarının zaman zaman savaş çıkarma tehditlerinin bütün dünyada yarattığı gerginlik, soğuk harp"Soğuk savaşın bittiği ilk yıllardı emekliye ayrılış tarihi." - O. Aysu
-
çete savaşı : isim, askerlik Küçük asker birlikleri veya çeteler tarafından düşmanı yıpratmak için her türlü yola başvurarak yapılan savaş"Onlar da kendilerine göre bir çete savaşı yapmak hevesine düşmüş olabilirler." - S. Birsel
-
gerilla savaşı : isim Düşman kuvvetlerinin eylemlerini engellemek, baltalamak veya geciktirmek amacıyla gerillaların yaptığı savaş
-
meydan savaşı : isim, askerlik Bir savaşta, kesin sonuç almak için düşmana karşı bütün güçlerle yüklenilen ölüm kalım savaşı, meydan muharebesi
-
yaşam savaşı : isim Yaşama çabası"Asla şikâyet etmiyor, sığınabildikleri barakalarda yaşam savaşı veriyorlardı." - A. Kulin
-
savaş açmak (veya ilan etmek) : bir veya daha fazla devlete karşı savaş durumuna geçmek"Savaş yıllarıydı. Orta hâllilerin bile doğru dürüst yiyeceği yoktu." - A. Kutlu
-
savaş vermek : savaşmak"Savaş yıllarıydı. Orta hâllilerin bile doğru dürüst yiyeceği yoktu." - A. Kutlu