-
sarısabır : isim, bitki bilimi Zambakgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, yaprakları oldukça yüksek bir sapın tepesinde rozet biçiminde toplanmış bulunan bir süs bitkisi, azvay (Aloe vera)
-
sabır taşı : isim Çok sabırlı kimse"Tam iki saat orada sabır taşı gibi sesini çıkarmadan çubuğunun dumanlarını seyretti." - Ö. Seyfettin
-
sabretmek : nsz Sabır göstermek, sabırlı davranmak"Babam gündüzleri sabreder, geceleri içerdi." - E. Şafak
-
sabreylemek : nsz Sabretmek"Sabreyle gönül bir gün olur bu hasret biter." - Şarkı
-
karınca sabrı : Yoğun biçimde gösterilen sabır"Göz nuru dökerek, karınca sabrıyla işleyip şimdi inceliğine eriştirdiği atalar mirası Türkçemiz." - O. V. Kanık
-
sabır acıdır, meyvesi tatlıdır : "sabır zor bir iştir ancak güzel sonuçları vardır" anlamında kullanılan bir söz"Annem pek yorgun bir saatinde değilse bu tutturmalarıma sabır gösterirdi." - A. Ağaoğlu
-
sabrı taşmak (veya tükenmek) : artık katlanamaz, dayanamaz duruma gelmek, sabrı kalmamak"Annem pek yorgun bir saatinde değilse bu tutturmalarıma sabır gösterirdi." - A. Ağaoğlu