-
dış piyasa : isim, ekonomi Başka ülkelerde oluşan ve var olan alışverişe dayalı ticaret imkânı
-
açık piyasa : isim, ekonomi Fiyatların tamamen arz ve talebe göre belirlendiği piyasa
-
piyasa yeri : isim Alışverişin çok olduğu yer
-
piyasa bedeli : isim, ticaret Piyasa fiyatı
-
piyasa değeri : isim, ticaret Piyasa fiyatı
-
piyasa ekonomisi : isim, ekonomi Üretimin bir plana göre değil, isteğe göre yapıldığı, fiyatının arz ve talebe göre belirlendiği ekonomi, planlı ekonomi karşıtı
-
piyasa fiyatı : isim, ticaret Bir para biriminin veya malın sürüm değeri, piyasa bedeli, piyasa değeri, rayiç bedel, rayiç fiyat
-
piyasa kurucu : isim, ekonomi Piyasa oluşturan, alışveriş ortamını sağlayan kimse
-
peşin piyasa : isim, ticaret Peşin satışa bağlı alışveriş düzeni
-
akşam piyasası : isim Akşamüzerleri belli bir yerde yapılan gezinti
-
serbest piyasa ekonomisi : isim Hükûmetin, iktisadi etkinliklerin işleyişine müdahale etmediği piyasa ekonomisi türü, serbest ekonomi"Ülkede serbest ekonomi yok mu yani?" - M. İzgü
-
sermaye piyasası : isim, ekonomi Hisse ve tahvil alım satımının yapıldığı, kanunla düzenlenmiş ticaret merkezi
-
piyasa etmek : dolaşmak"Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar." - M. Ş. Esendal
-
piyasaya almamak : önem vermemek, değersiz görmek"Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar." - M. Ş. Esendal
-
piyasaya çıkmak : bir ürün satışa sunulmak"Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar." - M. Ş. Esendal
-
piyasaya düşmek : çok bulunur olmak"Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar." - M. Ş. Esendal