-
itoğluit : isim Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse
-
eloğlu : isim El, yabancı"Eloğlunun keyfinin kâhyası değiliz." - N. Hikmet
-
oğul balı : isim Oğul arılarının yaptığı bal
-
hayvanoğluhayvan : isim Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse
-
üvey oğul : isim Karı kocanın her birine göre öbürünün ayrı bir eşinden dünyaya gelmiş olan erkek çocuk"Yeni baba üvey oğluna saygılı idi." - F. R. Atay
-
kuloğlu : isim, tarih Ölen evli yeniçerilerin, babaları gibi ocakta askerlik yapan çocukları
-
insanoğlu : isim İnsan, âdemoğlu, fâni"Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti." - İ. O. Anar
-
köroğlu : isim Kocanın karısına verdiği ad"Benim köroğlu yamandır. Üç tavuk besler bizim gecekondunun önünde, bir kafes içinde." - N. Cumalı
-
kişioğlu : isim İnsanoğlu, insan
-
sütoğul : isim Bir kadının kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasının da evlat olarak benimsediği erkek çocuk
-
köpekoğlu : isim Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse
-
âdemoğlu : isim İnsan"Sen de benim gibi âdemoğlunun eline düşseydin, niye böyle ufacık tefecik kaldığımı anlardın." - N. Hikmet
-
eşekoğlueşek : isim Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse
-
çapanoğlu : isim Bir işte gizli kalmış kötü ve aksak yan, kuşkulu durum
-
herifçioğlu : isim Kızılan veya beklenmeyen bir işi yapan erkek"Seyfi Bey ile ilk kapışmada, herifçioğlu bir fırsatını buldu, topu elimden kapıverdi." - N. Hikmet
-
hıyaroğluhıyar : isim Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse
-
hinoğlu : sıfat Kurnaz
-
köpoğlu : isim Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse"Köpoğluna bak, ne de güzel işini biliyor!"
-
ölmezoğlu : isim Çok dayanıklı şey
-
sultanoğlu : isim, tarih Padişah kızlarının, padişah soyundan olmayan kocalarından doğan erkek çocuğu
-
uyaroğlu : isim Bulunduğu ortama ve koşullara kolaylıkla uyum sağlayan kimse
-
oğul otu : isim, bitki bilimi Ballıbabagillerden, 20-150 santimetre yüksekliğinde, tıpta yapraklarından yararlanılan çok yıllık ve otsu bir bitki, kovan otu, melisa (Melissa officinalis)
-
oğul uşak : isim Çocuklar ve torunlar"Doksan yaşına kadar yaşamış, yokluk yüzü görmemiş, oğul uşak toplansa koca bir mahalle olacak kadar bereketlenmiş." - M. Ş. Esendal
-
oğul oğul : zarf Gruplar hâlinde, bölük bölük"Böyle küme küme, böyle oğul oğul nerelerde toplanırdı bunlar?" - Y. K. Karaosmanoğlu
-
amca oğlu : isim Amcanın oğlu, emmi oğlu"Fakat ne amca oğlu ne de hamallar bunu kavrayabildiler." - E. Şafak
-
dayı oğlu : isim Dayının oğlu, dayızade
-
emmi oğlu : isim Amca oğlu"Endazeyi kaçırmışsındır çancı ustası, dedi, olmayacak bahse sürersin emmi oğlumu." - K. Bilbaşar
-
hala oğlu : isim Halanın oğlu veya çocuğu, halazade
-
oğul çıkarmak : bir kovan, yeni bir oğul arısı topluluğu meydana getirmek"Bir emrihak vaki olduğu zaman yerimize oğullarımız geçecek." - F. F. Tülbentçi
-
oğul vermek : oğul arılarının bir bölüğü kovandan ayrılıp ayrı bir kovana gitmek"Bir emrihak vaki olduğu zaman yerimize oğullarımız geçecek." - F. F. Tülbentçi