-
nefsine düşkün : sıfat Bencil
-
nefis mücadelesi : isim İnsanın, kendi nefsinin isteklerini önleme çabası
-
nefis müdafaası : isim Korunma, kendini, öz benliğini koruma, nefsi müdafaa
-
cebrinefis : isim Nefis zorlaması"Sonra son derece bir cebrinefsile kendimi tutabildim." - A. Gündüz
-
izzetinefis : isim Öz saygı"İzzetinefsime yediğim bu şamardan sersemledim." - A. Gündüz
-
kifafınefis : isim Yaşamaya yetecek kadar olan rızık
-
nefis izzeti : isim Kişinin öz saygısı, kişiliği, yüceliği, onuru, izzetinefis"Bu gülmek, bir nefis izzeti yarasının kanamasını örtüyordu." - R. E. Ünaydın
-
nefis muhasebesi : isim İnsanın isteklerini, hırslarını ve yaptıklarını gözden geçirmesi, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirme yapması"Normal yaşamının çekişmeleri içinde tekerlenip giden insan, bayramlarda bir nefis muhasebesi yapmak imk
-
nefsine uymak : bedenin isteklerine uymak, günah işlemek"Çoğunu, kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü." - Ö. Seyfettin
-
nefsine yedirememek : bir şey yapmayı kendisi için ağır, onur kırıcı bulmak"Çoğunu, kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü." - Ö. Seyfettin
-
nefsini köreltmek (veya körletmek) : beden isteklerinden herhangi birini üstünkörü gidermek, nefsini yatıştırmak"Çoğunu, kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü." - Ö. Seyfettin