1 Boyanmış çarıklı kadınlar, yeni mintanlarını giymiş köylüler,
onların önlerinde sıçrayan başı açık çocuklar, herkes evlerine dönerlerdi. Madame Bovary - Gustave Flaubert
0 Erlerin üstünde mintanlar, yelekler, biri ötekine benzemeyen askeri ceketler, altlarında ise rengürenk şalvarlar, poturlar vardı. Şu Çılgın Türkler
0 Ayağıma açık mavi üzerine koyu çizgili bir bıçkın pantolon,
üzerine siyah ve kolları yağlı, yakası yırtık eski bir ceket, içime mavi bir mintan, belime bir Trablus
kuşağı ve başıma da küçük, siyah bir fes giydim. Define - Mehmed Rauf
0 Köyün kadınları toplanıp adamlarına dualar
okudular, mintanlarına gizlice okunmuş çörek otları, bin tılsımlı muskalar diktiler. Atilla Atalay - Sıdıka
-1 Uzun uzun, dikkatle baktı, balıkların
pullarını ve mintanların iliklerini saydı; bu arada, düşüncesi Emma'nın peşinde dolaşıp
duruyordu. Madame Bovary - Gustave Flaubert