-
ana kuzusu : isim Pek küçük kucak çocuğu
-
kuzu eti : isim Kuzunun kesilip parçalanmış eti
-
kuzu kapısı : isim Büyük bir kapının içinde veya yanında bulunan küçük kapı, kuzuluk, kuzuluk kapısı, yavru kapı
-
kuzukulağı : isim, bitki bilimi Karabuğdaygillerden, nemli yerlerde yetişen, yaprakları salata olarak kullanılan, çiçekleri iki evcikli ve kırmızımtırak bir bitki, ekşikulak (Rumex acetosa)
-
kuzugöbeği : isim, bitki bilimi Çam ormanlarında, yol ve akarsu kenarlarında, meşe, akçaağaç, kayın gibi yaprak döken ağaçların altında, kireçli, kumlu topraklarda tek tek veya gruplar hâlinde yetişen, şapkası kalın ve etli, yenen, değerli bir tür mantar (Agaricus cam
-
kuzu mantarı : isim, bitki bilimi Bazitli mantarlardan, çayırlarda, sulak yerlerde yetişen, şapkası etli, kalın, koni biçiminde, pürüzlü, yenilir bir mantar (Boletus edulis)
-
kaptanpaşakuzusu : isim, denizcilik Dalga tepelerinin çatlamasıyla oluşan, deniz üzerinde dizi hâlinde görünen beyazlık
-
kuzu dişi : isim Süt dişi
-
kuzu ıspanak : isim Genellikle Ege Bölgesi'nde yetişen, küçük yapraklı, taze ıspanak
-
kuzu kapama : isim Kemikli kuzu etinin, arpacık soğanı, yeşilsoğan, havuç, dereotu ile birlikte ağır ateşte pişirilmesiyle yapılan bir yemek türü
-
kuzu kestanesi : isim, bitki bilimi Yabani ağaçlardan elde edilen, küçük, lezzetli bir tür kestane
-
kuzu kuzu : zarf Hiç ses çıkarmadan, karşı gelmeden, uysal bir biçimde"Üç parti, kuzu kuzu birleştiler, kendisini cumhurbaşkanı yaptılar." - N. Cumalı
-
kuzu pıtrağı : isim, bitki bilimi Kızılyaprak
-
kuzu sarmaşığı : isim, bitki bilimi Boyu 3 metre kadar olabilen, tırmanıcı, beyaz sütlü, çok yıllık ve otsu bir bitki (Canvolvulus arvensis)
-
kınalı kuzu : isim Genellikle alnına kına yakılmış kuzu veya koyun
-
süt kuzusu : isim, hayvan bilimi Doğumdan ikinci ayın sonuna kadar olan ve ana sütü emen erkek veya dişi kuzu
-
kuzu çevirmek : kuzunun gövdesini şişe geçirip ateş korunun üzerinde çevirerek pişirmek"Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak." - Ö. Seyfettin
-
kuzu gibi : çok uysal"Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak." - Ö. Seyfettin
-
kuzu gibi olmak : uslanmak, sessizleşmek, sakinleşmek"Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak." - Ö. Seyfettin
-
kuzu kesilmek : uysallaşmak, sessizleşmek, sakin bir durum almak"Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak." - Ö. Seyfettin
-
kuzu postuna bürünmek : karşısındakini aldatmak için gerçek kişiliğini saklamak, kendini zararsız ve uysal göstermek"Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak." - Ö. Seyfettin
-
kuzum! : okşamalık, yalvarma veya dikkat çekme anlamları taşıyan bir seslenme sözü"Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak." - Ö. Seyfettin
