-
kurşun kalem : isim İçi grafitli, yazısı kolayca silinebilen, değişik biçimleri olan bir kalem türü"O da eline bir kurşun kalem alıp bir gün önceden içinde kalmış ne şikâyet varsa yazardı kabuğun üstüne." - E. Şafak
-
ağ kurşunu : isim Balık ağlarını suda tutmaya yarayan zeytin çekirdeği biçiminde delikli kurşun madde
-
kurşungeçirmez : sıfat Ateşli silahlardan atılan mermilerin girmesini engelleyecek yapıda ve özellikte olan (yelek, cam vb.)
-
kurşun erimi : isim Merminin en çok ulaşabildiği uzaklık
-
kurşun grisi : isim Koyu gri renk
-
kurşun otu : isim, bitki bilimi Diş otu
-
kurşun rengi : isim Kurşunun rengi, koyu kül rengi
-
kör kurşun : isim Bir başkasına veya hedef gözetilmeksizin atıldığı hâlde başka bir kimsenin ölmesine veya yaralanmasına neden olan kurşun, serseri kurşun
-
serseri kurşun : isim Belli bir hedef gözetmeksizin sıkılan kurşun, maganda kurşunu"Anne leylek, bir serseri kurşunla daha o sabah ölmüştü." - İ. O. Anar
-
domdom kurşunu : isim Baş tarafı haç biçimi çentilmiş, çarptığı yerde tehlikeli yaralar açan bir tür tüfek kurşunu, domdom
-
kaza kurşunu : isim Yanlışlıkla gelen mermi"Bir kaza kurşunu ile yahut bombardımanda ölebilirdi." - R. H. Karay
-
maganda kurşunu : isim Serseri kurşun
-
kurşun atmak : silahla mermi atmak
-
kurşun dokunmak : mermi isabet etmek
-
kurşun dökmek : halk inanışına göre erimiş kurşunu, hastanın üstünde, içinde su bulunan bir kaba dökerek ortaya çıkan şekillerin yorumuyla nazar, büyü, hastalık vb. şeyleri önlemek, iyileştirmek
-
kurşun gibi : katlanması zor bir biçimde
-
kurşun manyağı yapmak : ölümle tehdit etmek
-
kurşun sıkmak : silahı ateşlemek, mermi yakmak
-
kurşun yağdırmak : çok sayıda kurşun atmak
-
kurşun (veya kurşunu) yemek : vurulmak