-
bir küme : sıfat Pek çok, fazla"Herkes sağlam bir yer seçti kendine, sırt sırta, omuz omuza bir küme insan oluverdik." - A. Erhat
-
küme çalışması : isim, eğitim bilimi Öğrencilerin, aralarında seçtikleri bir başkanın kılavuzluğu altında iş birliği yaparak ortak amaçlar doğrultusunda çalışmalarına imkân sağlayan eğitim yöntemi
-
çift küme : isim, gök bilimi Birbirine çok yakın iki yıldız kümesi
-
boş küme : isim, matematik Hiçbir ögesi olmayan küme
-
denk küme : isim, matematik Bire bir eşlenebilen, eleman sayıları eşit küme
-
toplumsal küme : isim, toplum bilimi Türlü etkileşimlerle bir arada bulunan,birden çok sayıda bireyden oluşan toplumsal birim
-
üst küme : isim, spor İçinde bulunulan lig maçlarının bir üst ligi
-
ayrık kümeler : isim, matematik Ortak elemanları olmayan kümeler
-
öncüller kümesi : isim, mantık Bir tasımda sonuçtan önce gelen önermelerin tümü
-
kümeden düşmek : takımlar sonraki sezonda bir alt kümeye inmek, ligden düşmek"Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler." - N. Nâzım
-
kümeye çıkmak : takımların sonraki sezonda bir üst kümeye yükselmesi, lige çıkmak"Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler." - N. Nâzım